MÜZİSYENLER ÖLDÜRÜLEN MESLEKTAŞLARI İÇİN EYLEM YAPTI

Ankara Çayyolu'ndaki bir eğlence mekanında üç kişinin, istekte bulundukları şarkıyı bilmediği için öldürülen müzisyen Onur Şener için Denizli’de de müzisyenler eylem kararı aldı.

  • 06 Ekim 2022 - 18:08
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Delikliçınar Meydanı’nda müzisyen Onur Şener’in öldürülmesi nedeniyle toplanan Denizlili müzisyenler, “Pandemide aç bıraktınız şimdi öldürüyorsunuz” diyerek eylem yaptı. Vatandaşında yoğun katılım gösterdiği eylemde, Kültür – Sanat Sen Denizli İl Temsilcisi Serdar Çimen basın açıklamasında bulundu. 


Serdar Çimen yaptığı açıklamada, 3 Ekim sabahı acı bir haberle uyandık. Bir müzisyen, bir gönül insanı sadece ve sadece istediği şarkı icra edilmediği için, istek parçası icra edilmeyen kişiler tarafından canice katledildi dedi. Çimen açıklamasının devamında şunları dile getirdi; “Onur ŞENER cinayetini sadece barda alkollü kişilerin işlediği basit bir cinayet olarak nitelemek olayın arkasındaki gerçekleri anlamamak demektir. Olayın arkasında yıllardan beri yayınlanan mafya dizilerinin etkilerinden tutunda, eğitim sistemin yerle yeksan edilmesine varana kadar liyakatsiz atamalardan tutunda atanmayan müzik öğretmenlerine varana kadar sanata sanatçıya olan düşmanlıktan tutunda yasaklanan festivallere varana kadar bir çok nendenler vardır.

Artık eğitim veya sistem kaldı mı bilinmez lakin çocuklarımız yarış atı misali sınavlar için koşturuyorlar. Öyle ki sınava çalışabilmek için lise 11-12 sınıf öğrencileri açık liseye geçişi tercih ediyor. İlk öğretimden başlayani sınav maratonu, artık adının değişimini takip edemediğimiz üniversite giriş Sınavı ile noktalanırken; eğitimin hemen hemen hiçbir döneminde müzik, resim ve beden eğitimi dersleri uygulanmıyor ya da yeterince uygulanmıyor. Dolayısıyla yetişen nesiller müziğin, güzel sanatların ve sporun öğrettiği; empati, hoşgörü ve centilmenlik gibi davranışlar yerine tv dizilerindeki mafyatik tiplerin öğrettiği bağırma-çağırma, insan dövme, ve hatta hatta insan öldürme gibi davranışlara daha meyilli oluyorlar. Bu davranış kalıplarının üzerine sanatı ve sanatçıyı hor gören onlara hakaretler yağdıran; festival, konser gibi etkinlikleri çeşitli bahaneler ile yasaklayan ve müziği rahatsız edici bulan bir zihniyet eklenince böyle acı sonlar kaçınılmaz oluyor.


"Türkiye Cumhuriyeti' nin temeli kültürdür." diyen bir anlayıştan müziğin ve sanatın yasaklandığı hor görüldüğü anlayışa evrilmek son derece üzücü ve toplum açısından da son derece tehlikelidir. Çünkü kültür ve sanat aynı zamanda toplumu birbirine bağlayan harç gibidir. Hoşgörü, empati anlayış gibi davranış kalıplarını sağlamanın yegane yollarıdır. Bu davranış kalıpları olmaksızın toplum; trafikte, okulda, hastanede, iş yerinde, eylence mekanlarında ve aklınıza gelen diğer alanlarda çözümü çirkeflikte, kavgada ve şiddette arar. Maalesef böyle üzüntülere neden olur. Köy enstitülerinde, halkevlerinde ve eğitim kurumlarındaki; müzik, resim, tiyatro, halk oyunları, spor gibi kolların amacı sadece " ya işte insanlar gelsin bir iki şıkıdım yapsın, iki tey tey desin, oradan iki kağıt karalasın, ecik top oynasın" mantığı değildi. Elbette yeteneklerin keşfi baştaydı. Ama bunun yanında insanlar birbirini tanısın, iletişimi artsın, hoşgörü, empati yeteneği oluşsun ve toplum barışına hizmet etsin gibi amaçları da vardı. Toplum barışının sağlanması, toplumda hoşgörü havasının hakim olması ve empati yeteneği olan bir toplumun oluşması için kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerin insan hayatında daha ulaşılabilir ve yoğun olması gerekmektedir.

Daha ulaşılabilir ve yoğun kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler olması için şunların gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz: 

1- okullarda ilk öğretimden itibaren hatta ana sınıfından itibaren müzik,

resim, beden eğitimi gibi derslere branş öğretmenleri girmelidir.

2- ilgili bölümlerin atamaları derhal yapılmalıdır. Bütçe betona değil ülkenin

geleceğini şekillendiren eğitime ayrılmalıdır. 3- devlet her ilde tiyatro kurmalı ve çocuklar küçük yaştan itibaren tiyatro ile buluşmalıdır.

4- kapsamlı bir kültür-sanat politikası hazırlanmalıdır.

5- her çocuk ilk öğretimden itibaren müzik, spor, edebiyat gibi alanlara yönlendirilmelidir.

6- her türlü şiddete karşı ağır cezalar uygulanmalıdır.

7- sanat, sanatçı ve kültürel hayat devlet güvencesinde olmalıdır.

8-sanat ve kültür hayatını koruyacak, canlandıracak tedbirler alınmalıdır.

Yaşanabilir bir dünya için kültür ve sanat diyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından söz alan Denizli’nin sevilen sanatçıları Ozan Karpuz ve Soner Bektaş yaşanan acı durum nedeniyle yaşadıkları üzüntüyü dile getirdiler. Eylem yapılan alkışlı protestoyla son buldu.