RAKAMLAR SON 24 SAATİ NASIL ANLATTI (17 NİSAN)
1 Aralık 2019 günü, Çin'in Wuhan kentinde bir hastanede doktorlar zatürre teşhisi yaptıkları bir hastanın akciğer iltihaplanmasına neden olan virüsü araştırmaya başladıklarında, sadece birkaç hafta sonra dünyanın dört bir köşesinde, henüz bilinmeyen yeni bir virüsün bulaştığı kayda geçecek on binlerce kişinin birincisi ile karşı karşıya olduklarını bilmiyorlardı.
- 17 Nisan 2020 - 13:18
- Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16
Yazımızın içeriğini oluşturacak veriler 16 Nisan 2020'ye aittir. Veriler akşam açıklandığı için değerlendirmelerimizi daha fazla vatandaşımıza ulaşması açısından bir gün sonra yapıyoruz.
1 Aralık 2019 günü, Çin'in Wuhan kentinde bir hastanede doktorlar zatürre teşhisi yaptıkları bir hastanın akciğer iltihaplanmasına neden olan virüsü araştırmaya başladıklarında, sadece birkaç hafta sonra dünyanın dört bir köşesinde, henüz bilinmeyen yeni bir virüsün bulaştığı kayda geçecek on binlerce kişinin birincisi ile karşı karşıya olduklarını bilmiyorlardı. Sonraki günlerde, kuru öksürük, nefes darlığı, yüksek ateş gibi benzeri şikayetlerle Wuhan hastanelerine başvuranların sayısı artmaya başladı. Doktorların bu zatürre vakalarına hangi virüsün neden olduğunu henüz bilmemeleri, Ocak ayı ortalarına kadar sürecek 'gizemli hastalık' efsanesinin de başlangıcı oldu. Ta ki 7 Ocak günü, SARS ve sonrasında Ortadoğu ülkelerinde MERS hastalığına da neden olan korona virüsü ailesinin yeni bir türü ile (2019-nCoV şeklinde adlandırıldı) karşı karşıya olunduğu ilk kez kayda girinceye kadar. (Cemal Tunçdemir)
11 Mart 2020 günü ülkemizde de ilk vaka resmi olarak
açıklanmıştı. Yaklaşık bir aydır ülkemizde devam eden bir salgın ile mücadele
etmekteyiz. Açıklanan resmi verilere göre istatistiksel analizler ve çıkarımlar
yapabiliyoruz.
Yapılan 40.427 test sonucu tespit edilen vaka sayımız 4801
kişi olarak açıklandı. Günlük olarak yapılan testleri, pozitif olarak tespit
edilen vaka sayısına böldüğümüzde günlük olarak azalış görmekteyiz. Toplam
hasta sayımız ise büyük bir oranda değişim göstermemekte.
Yukarıda gerçekleşen 10. Ölümden sonra, ölümlerin seyir
grafiğini görmekteyiz. Türkiye 16 nisan 2020 itibariyle 125 yeni ölüm
raporladı. Bu sayıyla birlikte toplam ölüm sayımız 1415 kişiye yükselmiş
durumda. 125 yeni bildirilen vatandaşımız birlikte toplam ölüm oranımız arttı.
İspanya, İtalya gibi görece nüfus yaş ortalaması yüksek ülkelere nazaran
nüfusumuzun yaş ortalamamızın genç olmaso ölüm oranları ile yakından ilişkili.
Bir ülkenin nüfusu ne kadar genç olursa, mevcut virüs ile mücadelesi o denli
kolaylaşacaktır.
Yukarıda yapılan testler sonucu pozitif olarak tespit edilen
vakalar ile bu vakaların nasıl sonuçlandığına ilişkin iki grafiğimiz bulunuyor.
Bunlardan ilki gerçekleşen ölümlerin, hastalığı yenen kişiler ile birlikte
gösterildiği yeşil ve kırmızı eğrilerin
bulunduğu grafik. Ülkemizde iyileşen hasta sayımız 16 nisan itibariyle 1415
artarak toplamda 7089 olarak gözüküyor. İyileşme oranımız ciddi miktarda
yükseliş gösteriyor. Bu da dolaylı olarak sağlık sistemimizin aktif olarak
çalışmakta olduğunu ve salgınla iyi mücadele edebildiğini göstermekte.
Hemen altında bulunan kırmızı ve siyah iki eğri ile
gösterdiğimiz grafiğimiz ise vakaların ve ölümlerin katlanma sürelerini
gösteren grafik. Vakaların ve ölümlerin katlanma süreleri şu anlama geliyor,
bugün tespit ettiğimiz ve sahip olduğumuz toplam hasta sayısının iki katına ne
kadar süre içerisinde ulaşıyoruz. Aynı şekilde ölümler için geçerli bir durum.
Vakaların ve ölümlerin katlanma süreleri ne kadar yüksek olursa salgın ile o
kadar iyi mücadele ediliyor anlamına gelir. Ülkemizde 16 nisan 2020 itibariyle
ölümlerin katlanma süresi bir miktar artmış olsada, vakaların katlanma süresi
azalma eğilimindedir.
Yukarıda toplam üç grafiğimiz bulunuyor. Bunlardan en üstte
sütun şeklinde gösterdiğimiz grafiğimiz tüm verileri (günlük yeni vaka, toplam
vaka, toplam ölüm ve toplam iyileşen) sayılarını gösteriyor. Sol altta bulunan
grafiğimiz ise yapılan tüm testlerin ne kadarının pozitif vaka olarak tespit
edildiğini gösteriyor. 16 Nisan 2020 itibariye toplam pozitif vaka oranımız 7
nisandan itibaren sürekli azalmaktadır. Sağ atta bulunan mor ve siyah iki eğri
ile gösterdiğimiz grafikte ise entübe (solunum cihazına bağlı kişiler) ile
yoğun bakımda tutulan kişilerin oranlarını görüyoruz. Bu iki verimizden yoğun
bakım hasta sayımız 2 nisan itibariyle, entübe hasta sayımız ise 30 mart
itibariyle sürekli azalmaktadır.
Ülkemiz 16 nisan 2020 itibariyle salgınla mücadele konusunda
en başarılı ülke konumunda olmasa da, sınırlı önlemlere rağmen ortaya koyduğu
performans ile ümit vaat etmekte.
Tüm bunlara ek olarak salgınla mücadelede en başarılı ülke
olmak gibi bir amacımızın zaten olmadığını, önemli olanın tüm imkanlarımız ile
sağlık sistemimizi ayakta tutarak insanları yaşatmak olduğunu unutmamalıyız.