EMEP MÜLTECİ HUKUKUNU MASAYA YATIRDI

EMEP Denizli İl Örgütünün KESK Denizli binasında gerçekleştirdiği etkinlikte kısa film gösteriminin ardından Av. H. Buse Bergamalı “Mülteci hukuku ve mültecilerin hukuka erişimi” başlıklı sunum yaparken, EMEP Göç ve Mülteciler Bürosu’ndan Hilmi Mıynat ise göç, mülteciler ve sınıflar mücadelesini anlattı. Etkinliğe, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Büro Emekçileri Sendikası (BES), Tüm Bel-Sen, Denizli EYT Derneği temsilcileri ve İranlı mülteciler katıldı.

ULUSLARARASI KORUMA BAŞVURUSU

Avukat H. Buse Bergamalı, göçmen ve mülteci tanımlarıyla başladığı konuşmasında, Türkiye’deki mültecilik statülerini ve hukukta yararlanılan sözleşmeler, anayasa maddeleri ve kanun maddelerini anlattı. Birleşmiş Milletler’in Türkiye’deki yetkilerini devretmesinin ardından sorunların arttığını belirten Bergamalı, çeşitli davalardan örnekler aktararak şunları söyledi; “Uluslararası Koruma Başvurusu ardından değerlendirme sürecinde mülakat yapıyor idare. Aslında kanunumuza göre 6 ay içinde mülakat yapılmak zorunda. Fakat Türkiye’deki yabancıların yoğunluğu nedeniyle 6 ayda sonuçlanan koruma başvurusuna ben rastlamadım. Göç İdaresi mülakatta başvuruyu, inandırıcılık, korku analizi ve risk analizi çerçevesinde değerlendiriyor. Çok nadir rastladım Uluslararası Koruma Başvurusunun kabul edildiğine, özellikle Denizli’de.”

İranlı bir mültecinin, “Bizim önceden sağlık sigortamız vardı 2018’de iptal edildi. Hastaneye gidemiyoruz, gitsek ilaç alamıyoruz ne olacak?” sorusu üzerine Bergamalı, “Sağlık hakkı açısından anayasada yabancı ya da vatandaş ayrımı yapılmamış. Fakat sosyal devlet ilkesi çerçevesinde ekonominin yettiği ölçüde sağlık hakkının ücretsiz olduğu düzenlenmiş. Genel sağlık sigortasının kapatılmasının sebebine Türkiye’nin ekonomisinin buna izin vermemesini bahis gösteriyorlar. Bu konuda yargı kararına ihtiyaç var” diye konuştu.

“EMPERYALİZME VE SAVAŞA KARŞI MÜCADELE ŞART”

“Göç, mülteciler ve sınıflar mücadelesi” başlığı altında sunum yapan EMEP Göç ve Mülteciler Bürosu’ndan Hilmi Mıynat ise göç ve göçmenliğin emperyalizm ilişkisi, işçi sınıfının bir parçası olarak mülteci işçiler ve sosyalistlerin enternasyonal birikimi ve günümüzle ilişkisini anlattı. Sorunun emekçiler yararına çözümü için emperyalizme karşı mücadelenin şart olduğunu vurgulayan Mıynat, “Mülteci meselesini konuşmaya emperyalist devletlerin ve onların savaş aygıtı NATO’nun savaş politikalarına karşı çıkmakla başlamak gerekir. Siz bir ülkeye asker ihraç ederseniz oradan size mülteci gelir, denklem budur. Bu denklemi tersine çevirmek için savaş politikalarına karşı barışı ve insanca yaşamı savunmak için mücadeleyi yükseltmek gerekiyor” dedi.

“İŞÇİ SINIFI ÇIKARINA ÇÖZÜM İÇİN ORTAK MÜCADELE”

Mülteci işçilerin çalışma ve yaşam koşullarına değinen Mıynat, mücadele ve örgütlenme örneklerinden kesitler aktardı. İkinci Enternasyonal’in 1907’deki Stuttgart kongresini örnek gösteren Mıynat, “Sosyalistler göçü 2014 sonrasında tartışmaya başlamadı. Teorik ve pratik birikimi 1900’lere dayanıyor. 1907 Stuttgart kongresinde alınan kararlar ne zaman ki rafa kaldırıldı, daha birçok nedenle birlikte birinci paylaşım savaşının getirdiği yoksulluğun ardından Avrupa’da faşizm yükseldi. Bugün de emperyalist devletlerin işçi sınıfının haklarını gasp ederken göçmen düşmanlığını kışkırttığını görüyoruz. Kimi yerlerde sağcı partiler iktidara geliyor. Bizim yoksulluğu yaratanlara karşı ortak mücadeleye girişerek işçi sınıfı çıkarına bir çözüm için ortak mücadelede örgütlenmemiz gerekiyor” dedi. Etkinlik soru cevapların ardından sona erdi.