TRANS SEKS İŞÇİSİNİN DENİZLİ'DEN ÜLKEYE ZORLU HAYAT HİKAYESİ

Kemal Ördek’in 2014’te Türkiye'nin sekiz ilinden toplam 18 trans kadın seks işçisi ile gerçekleştirdiği röportajlar Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin yayını olarak okuyucuya sunuldu.

  • 22 Aralık 2020 - 10:56
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Kitap, İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Mersin, Diyarbakır, Bursa ve Eskişehir'den farklı yaşam hikayelerine ve farklı arka planlara sahip trans kadın seks işçilerinin dilinden "şiddet"i anlatıyor.

Anlatanlardan biri de Rüya... Aşağıda onunla yapılan röportajı okuyacaksınız...

Kendini tanıtabilir misin?

*Denizli Sarayköy’de doğdum. 21 Eylül 1951 doğumluyum. 16 yaşından beri çalışıyorum.

Seks işçiliği yapıyorsun ama değil mi?

*Seks işçiliği yapıyorum.

Denizli’de mi seks işçiliği yapmaya başladın?

*Denizli’de evet.

Ailenle görüşüyor muydun bu sürede?

*Ailemle görüşüyordum. Sonra annem ve babam öldü. Yine

görüşüyorum, kızım var, torunlarım var iki tane. Hepsiyle görüşüyorum.

Genelevde çalıştığın bir dönem oldu, değil mi?

*Genelevde çalıştım, genelev patronluğu yaptım.

İzmir’de mi?

*İzmir’de.

Başka yerde çalıştın mı?

*27 vilayet gezdim.

Kaç?

*27. Erzurum, Antep, Diyarbakır, Mersin… Çoğu genelevde çalıştım.

Kaç yaşında ilk vırvıra girdin? İlk girişini nerede yaptın?

*1981’de, İzmir’de giriş yaptım. İstanbul’da kaçak çalıştım. Eskiden kaçak giriş vardı.

Peki, ameliyat olmuş muydun o dönem?

*Evet, ameliyatlıydım. Kaçak çalıştım. Evlendim yalandan, onunla 8 sene evli kaldım. Dükkan açtım, batırdım. Ondan sonra çok para kazandım. İyi para kazandım ama bir ev parası, bir de işte Denizli’de iki tane evim kaldı. Başka bir şey yok yani.

Neden? Ne oldu paralara?

*Aileme gitti. Benim ailem çok kötü. Annem hastalandı anneme, babam hastalandı babama. Bir ev aldım. Sonra ailem dedi ki, bu evi satalım. Herkes hakkını alsın, dedi ablam. Kardeşin dahi olsa kimseden fayda yok. Ben bunu anladım yani.

İlk koli yapmaya başladığın dönemden –çocukluk, gençlik diyeyim- bu döneme geçen zamanı nasıl tanımlarsın? Nasıl bir hayatın oldu?

İyi miydi, kötü mü?

*Hayatım, iyi zamanı da oldu, kötü zamanı da oldu, çok kötü zamanı da oldu. Ondan sonra “Tan Tan” zamanlarım, çok kötü zamanlarım oldu.

Saadettin Tan Tan? Neden? Ne vardı o dönemde?

*O dönemde çalıştırmıyorlardı bizi. Sonra pavyonlarda çalışmaya başladım. Pavyonlarda yapamadım. İçki içemiyorum. Uyuşturucu, sigara, hiçbir şey kullanmıyorum.

Barınamadın tabii orada…

Barınamadım. 1981’de geldim buraya, İzmir’e. İzmir Genelevi’ne girdim. İlk Tire’ye girdim. Tire’den buraya girdim. Hayatım devam etti hep genelevlerde.

Genelevde çalışmak nasıl bir şey?

*Genelevde çalışmak, dost tutmadığın müddetçe para kazanmak demek... O zamanın parası çok güzeldi. Deli para kazandım yani. Karşıyaka’da evim vardı, iki tane yazlığım vardı. Bir tanesini sattım, kız yeğenimi evlendirdim. Ben aileme çok düşkünüm. Hep aileme. Ama şimdi hiç kimse arayıp sormuyor tabi. Nasılsın, hasta mısın, iyi misin, kötü müsün diyen yok. Herkes menfaat peşinde… Herkes bir şeyler koparabilir miyim derdinde. Buna da şükür. Emekli oldum şükür kerhaneden, oradan 600 lira alıyorum, 1650 lira parayla geçiniyorum tek başıma. Kimseye muhtaç değilim.

Ben tek tek genelevleri dolaşıyorum iki senedir. Çoğu patronla, çoğu kızla da görüşüyorum. Şimdi genelevler bir bir kapatılıyor, biliyorsun. Yani artık çok az genelev kaldı. Neden bu şekilde?

Çok az kaldı. İstanbul kapatıldı, Ankara kapatıldı. Zaten yaşlı kadınlar var. 81’den beri giren kadınlar aynı kadınlar. Adam geliyor. Askere giderken geliyor. Oğlu geliyor, giriyor. Torunu yine giriyor. Kadın kaç yaşında oluyor?

*Üç kuşak.

Üç kuşak giriyor. Kadın yetmiş yaşında. Yetmiş beş yaşında kadınlar var. Artık çok yaşlı kadınlar var. Ancak dışarıdan, el altından gelip de geneleve girenler iyi para kazanıyor. İzmir’de zaten sayılı… Beş tane güzel bayan var.

*Kaç kız vardı İzmir’de?

Üç yüz tane.

Benim bildiğim, gördüğüm kadarıyla İzmir en güzel çalışan yerlerden biri.

Ama fiyat çok düşük.

Taciz ediyorlar yani müşteriyi?

*Evet, gelen müşteriyi taciz ediyorlar.

Polis niye bir şey yapmıyor?

*Polis yok ki.

Tamam, özel güvenlik var ama polise hiç şikayet etmiyorlar mı bu durumu?

*Ediyorlar. Geliyor polis yarım saat bir saat duruyor. Sonra çekip gidiyor.

İşlem de yapmıyor?

*Yapıyor. Adam şikayetçi olsa yapacak. Korkuyor adamlar. O yüzden İzmir Genelevi’nde parayı bulanlar gençler. Genç olmayanlar parayı kazanamaz. Ama para yapan da var. 4- 5 tane daire alanlar var. Onlar hala çalışıyor ama. Ben çekileyim, evde oturayım çoluğumla çocuğumla diyen yok.

Kaç tane lubunya var burada çalışan? Yani cıvır olmayan?

*On tane varlar.

Eskiden daha çok var mıydı burada?

*Çoktu. Daha fazlaydı.

Ankara’da çalıştın mı hiç?

*Ankara’da çalışmadım.

Doğu’da çalıştın mı?

*Diyarbakır’da çalıştım. Erzurum’da çalıştım, Erzurum kapandı şimdi. Çok güzeldi Erzurum. Erzurum parası kadar güzel para görmedim ben.

Zaten Doğu’da bir o vardı. Bir Diyarbakır kaldı, bir de Antep var.

Antep çok güzel… Yani parayı buluyorsun. Bir de güzelsen, gösterişliysen parayı buluyorsun.

Sence çalışılması en zor olan genelev hangisi? Patron açısından, müşteriler açısından…

*Diyarbakır.

Neden?

*Diyarbakır’da biriyle görüşmek yasak… Telefon yasak.

Kızlar da mı birbiriyle görüşmüyor?

*Kızlar birbiriyle görüşmüyor, telefon yasak.

Neden?

*Patron yasaklamış.

Oranın tek patronu mu var?

*Yok, bir kaç tane var. Bak Mersin çok rahat. Adana, Mersin rahat. Denizli Genelevi çok rahat… Ödemiş rahat. Bayındır rahat. Tire rahat. Yani çoğu genelevde çalıştım.

Diyarbakır’da niye patronlar bu kadar disiplinli?

*Öyle. Onların şeyi de öyle yani, prensipleri. Bak, Çorlu rahat. Çorlu’nun patronu zaten arkadaşım benim. Dost arkadaşım, kent arkadaşım.

Şu an hayatından memnun musun?

*Memnunum. Şimdi emekliyim, hiçbir şey yaptığım yok. Evimdeyim, oturuyorum, kalkıyorum işte evde.

Burası senin de kendi evin, değil mi?

*Kendi evim.

Ailenle geçmişte olan ilişkinden kısaca bahsettin. Şimdiki ilişkin memnun olduğun bir ilişki mi? Şu an kimlerle görüşüyorsun ailenden?

*Ailemden kızım var. Damadım var. Bir tane torunum var. Ondan sonra… Dünürlerim var. Dayımın oğulları var. Hepsi Denizli’de. Burada kız kardeşim var. İki tane yeğenim var. Onlarla görüşmüyorum.

Niye?

*Niye olacak? Onlar hep menfaat peşinde. Hep para peşindeler. Yapacağımı yaptım, artık bir şey yapamam bu saatten sonra. 1600 liranın nesini vereceğim artık onlara ben? Veremem kendim geçineceğim artık bu saatten sonra.

Zaman içinde bu insanı üzmüyor mu? Hep menfaat için. Sen sonuçta yıllarca emek vermişsin...

*Tabii canım. Yıllarca emek verdim, para harcadım. Ama bunun kıymetini bilen kim? Kimse bilmiyor. Muhakkak bir yerden darbe yiyorsun yani. En yakınından bile. Taş yakından gelir, uzaktan gelmez.

Senin çocukluk yaşadığın dönem eski bir dönem. O dönemlerde bir lubunya olarak çocukluk nasıldı?

*Çocukluk hep kadınlığın hayaliydi. Göğüslerim olsun. Saçım başım uzasın. Zaten motorsiklet kullanıyordum. Denizli Sarayköy’de geziyordum motorsikletle. Arkamdan 4 - 5 tane motorsikletli. Beğendiğimle kalıyordum, beğenmediğimle kalmıyordum.

Ailenle sıkıntı yaşadığın oluyor muydu bu yüzden?

*Önce rahmetli babam istemedi. Annem, iyi de olsa kötü de olsa benim evladım dedi. Ben atamam, dedi. Atmadı yani hiç kimse. Sonradan bende para olunca ailem de çok iyi davrandı. Ama on sekiz falan gibi evden ayrıldım. Sonra aileme döndüm, evlendim. Bir sene evlilik geçirdim. Erkekken çocuklarım oldu. Sonra bıraktım, gittim İstanbul’a. Öyle oldu yani.

Şimdi arkadaş çevren genellikle lubunya çevresi mi?

*Yok. Aileler de var. Sevdiğim çok dostum var. Görüşüyorum, aileler var. Apartmanda ailelerle görüşüyorum ben. Yani hiç kimse de kaşının üstünde gözün var demiyor.

Lubunyaların arasında şiddet var mı? Çekememezlik falan.

Lubunyalarla ben pek görüşmüyorum. Vardır tabi. Kıskançlık var. Lubunyalar kıskançlardır. Kendilerine bir şey olsun istemezler. Ne öldün isterler, ne oldun isterler. Lubunyalar öyledir. Lubunyaların yaşantısı o. Mesela hava astsubayı, yıldızı mıldızı var. Hiçbir boku yok hâlbuki kirada oturuyor. Senelerce çalışıyor, bir bok yok. Ama çok bilmişlik taslar, bir şey bilmezler.

Şimdi çalışmıyorsun ama valilikler kapatıyor ya genelevleri bir bir, ne olacak, nereye gidiyor? Bu genelevlerin kapatılması iyi bir şey mi?

*İyi bir şey değil. Kapatılmasın, herkes ekmeğini kazansın. Orada işçisi de para kazanıyor, vekil de para kazanıyor, patron da para kazanıyor. Kızlar zaten odacı, 160 lira veriyorlar.

Kaynak: “O KADINLAR” : TRANS KADIN SEKS İŞÇİLERİNİN DİLİNDEN ŞİDDET HİKAYELERİ KİTABINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ