ÖZGÜRLÜK DİRENİŞLE MEYDAN OKUR
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Gazetecilere Yönelik Baskılar ve Sansür: Demokrasi İçin Tehlike Çanları Çalıyor
- 04 Mayıs 2024 - 20:54
- Son Güncelleme : 04 Mayıs 2024 - 21:00
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, Türkiye'de basın özgürlüğü ve düşünce özgürlüğü üzerindeki baskılar bir kez daha gözler önüne serildi. CHP Denizli Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, yayınladığı bir açıklamada, ülkedeki gazetecilere yönelik sistematik saldırılar ve sansür olaylarına dikkat çekti.
"Gerçeklerin yerine sansürün, cesaretin yerine korkunun hüküm sürdüğü bir ülkede, siyasi yargı kararlarıyla susturulan gazetecilerin varlığı, basın özgürlüğünün tehlike altında olduğunu gösteriyor," diyen Karaca, gazetecilerin hapsedilmesi, sansürlenmesi ve fiziksel saldırılara maruz kalması gibi ciddi insan hakları ihlallerine vurgu yaptı.
Karaca, özellikle gazeteci Barış Terkoğlu'nun durumu üzerinden düşünce özgürlüğünün nasıl yok edildiğini gözler önüne serdi. Terkoğlu'na verilen hapis cezasının, basın özgürlüğünün korunmasının ve demokrasinin savunulmasının önemini hatırlattığını belirtti. "Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun özgürlüğünü ve demokratik haklarını temsil eder," dedi.
Açıklamada, basın özgürlüğüne yönelik saldırıların yalnızca birkaç olayla sınırlı olmadığı, bu tür olayların artık sıradan hale geldiği ifade edildi. Sansürün gölgesinde gerçeklerin kaybolduğu, gazetecilerin kalemlerinin kırıldığı ve hakikatin yalanların ardında gizlendiği bir dünyada, demokrasinin ciddi bir tehdit altında olduğu vurgulandı.
Ancak Karaca, umutsuzluğa kapılmadan direnişin önemine de dikkat çekti. "Unutulmasın; özgürlük direnişle meydan okur," diyerek, basın özgürlüğünü savunmanın her bireyin sorumluluğu olduğunu hatırlattı.
Bu Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, gazetecilere yönelik baskılara karşı ses yükseltmenin ve sansüre karşı durmanın, demokratik bir toplumun temel değerlerini korumak için kritik olduğu bir kez daha ortaya çıktı.