MEHMET ÖZDEN'İN KALEMİNDEN: KADINLARI ASKERE ALIN

Mehmet Özden'in Kaleminden; KADINLARI ASKERE ALIN İletişim: mbomedya@gmail.com

  • 29 Ocak 2023 - 20:32
  • Son Güncelleme : 04 Mart 2023 - 13:38

Hey Kadın; Sana bir köşe yazısıyla laf atıyorum.

Sokağın kenarından bir kaldırım taşının üzerinden değil.

Çalışma masamda kalem ve kağıdı elime alarak yapıyorum…

Biliyorum ki 21. Yüzyılın başlamasıyla çok daha beter durumlardan geçtiğin olmuştur.

Sanırım psikopat ruhlu bazı erkeklerin, canice seni katledebilme ihtimalleri ile yaşadığın bu günlerde bu köşe yazısı üzerinden laf atma işi çokta moralini bozmaz.

******

En son kentimizde bu vahşice işlenen cinayetlerden birisi daha gerçekleştirildi.

Psikopatın birisi çıktı.

Kıskançlığını gerekçe gösterdi.

Eşini eşarpla boğmaya çalıştı başaramadı ve boğazını kesti…

Ümmühan Zerrin. Ne ilk ne de son. Biliyorum…

Üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen bir çoğumuz bu haberi unuttuk çünkü memleketin hasta ruhlu insanları bitmiyor ve her gün bir başka olay ile karşı karşıya kalıyoruz…

Düşündüm kimler kimler hafızamda kaldı bu kadınlardan diye…

Geçmişe gitmeye başladım. Bazılarının isimlerini hatırlarken yüzlerini, yüzlerini hatırlarken isimlerini söyleyemedim.

Fakat geçmişe giderken bir şeyi farkettim.

En başa döndüğümüzde bu kadar vahşice olaylar yokken ama kurtuluş mücadelesi verilirken kadınlarımız ne yapıyordu?

******

Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz’da da savaşmış ve İzmir üzerine yürüyen ordunun içinde yer almış Halide Edip (Adıvar)…

******

1919 senesinde Yunanların Aydın’ı işgal etmeleri üzerine silahlanan bir kadın; 7 Eylül 1922’de Aydın’ın düşman işgalinden kurtarıldığı güne kadar Yunan işgal güçleriyle savaşmış. Adı lakabına yakışır: Çete Ayşe…

******

Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından bir milis gücü oluşturup önce Ermeni çetelerle ardından da Bursa ve İzmit’te düşmanla çarpışan Kara Fatma, düzenli ordunun kurulmasının ardından beraberindeki milis gücüyle beraber düzenli orduya da dâhil olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz’da da bizzat bulunan Kara Fatma üsteğmen rütbesine kadar yükselmiş…

******

Kurtuluş Savaşı’na erkek kılığında katılan ve bu nedenle herkesin kendisini Halim Çavuş olarak tanıdığı Halime Çavuş; kurtuluş mücadelesinin unutulmayacak isimlerinden olmayı başarmıştır.

******

Gördesli Makbule; çok iyi silah kullanmasıyla bilinir. Henüz birkaç aylık evliyken eşi Halil Efe ile birlikte Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve Afyon civarında düşmanla savaşmıştır. 1922’nin Mart ayında Akhisar-Sındırgı sınırında düşmanla savaşırken başından vurularak şehit düşmüştür.

******

Tayyar Rahmiye; Beraberindeki müfrezesiyle birlikte, Osmaniye’ye bağlı olan Hasanbeyli civarında Fransız işgalcilerle savaşmıştır. Savaş sırasında ateş altında kalan iki arkadaşını kurtardığı için kendisine uçan anlamına gelen Tayyar ismi verilmiştir.

******

Asker Saime; 1919 yılında İzmir’in işgal edilmesinin ardından İstanbul’da düzenlenen mitingde bir konuşma yapmış ve daha sonra Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’ye katılmıştır.

******

Hatice Hatun; Adana ve civarında Fransız işgal güçlerine karşı mücadele etmiştir.

******

Tarsuslu Kara Fatma; Beraberindeki yaklaşık 10 kişilik mili kuvvetiyle Afyon’da gerçekleşen savaşlara katılmış ve Tarsus’un düşman işgalinden kurtarılmasında da büyük yararlılıklar göstermiştir.

******

Tayyibe Hatun; Kucağındaki bebeğiyle beraber cepheye mühimmat taşımıştır.

******

Sultan Hanım; Adana’da çarpışan Türk direnişçilerini, ineklerinden sağdığı sütle beslemiştir.

******

Ve niceleri…

Adını sayamadıklarım unuttuklarım…

Bu kadınların soyları, Cumhuriyetin 100. Yılında kendini bilmez cani ruhlu erkekler tarafından katledilirken, bizler çözüm üretemiyoruz. Sadece sokaklara çıkıp isimlerini haykırıyoruz.

Kentte gerçekleşen her kadın cinayetinin ardından; Dernekler, platformlar meydanlarda.

Kadın başlığı altında ses yükseltiyor, lanetliyor ve kınıyorlar…

Bu dönemin şartları altında yapılabilecek şeyler sadece bu olarak görülebilir.

Ama ülke işgal altındayken;

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Asri Kadınlar Cemiyeti; Milli Mücadele döneminde kadınlar tarafından kurulmuştu ve kurulan bu cemiyetler vasıtasıyla, işgal güçlerine karşı protestolar düzenlenmiş, Türk ordusu için yardım toplanmıştı.

Anadolu’da gerçekleşen işgallere karşı düzenlenen mitinglerde de Türk kadınlarının payı büyüktü. Özellikle 23 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen Sultanahmet Mitingi’ne büyük bir katılım gerçekleşmişti.

Şimdi vahşice katledilen bir kadının ardından 50 kişi meydana çıkıp tepki göstermek sanırım bu işlerin sonunu getirmeyecek…

******

Peki eylemler işe yaramayacak, kanunlar ve yargı bu caniliğin bitmesinde tam rol oynamayacaksa...

Kurtuluş mücadelesini veren kadınlarımızın 100. Yılında geçmişten ders çıkarmak gerekmez mi?

Bu kadınlar çok çaresiz kaldıklarında kimse bu sorunu çözemiyorsa kendileri çözebilirler mi?

******

Kadınlarımızı askere almayı teklif ediyorum…

1 hafta ile 1 aylık süreç içerisinde savunma ve silah kullanma eğitimi verilsin…

Kadınların bireysel silahlanma hakları kanunen kolaylaştırılsın ve tehdit altında olan kadınlar belirli şartlar sağlanıyorsa kendilerini savunabilecekleri silahlar ile desteklensin…

Kadınlarımızı, cani ruhlu kocaların merhametine bırakmayalım…

Bırakalım terzi kendi söküğünü diksin…

Cumhuriyetin 100. Yılında kadınların ‘Tehdit Altındaysa’ silahlanmaları kolaylaştırılsın…