MEHMET ÖZDEN'İN KALEMİNDEN - BU BİR DAVETTİR!

Kadın hakları üzerine kurulmuş her dernek büyük bir önem taşır. Bunun her bilinçli vatandaş kadar ben de farkındayım. Lakin bugün geldiğimiz noktada derneklerde oluşan pasifize durum hepinizin dikkatini çekiyordur. 

Kurumsal kimlikler veya dernek isimleriyle protokol masalarında yer almak, basın toplantılarında poz vermek, dernek ismi altında bir masa sahibi olmanın çok daha kıymetli hale geldiği günümüzde; öldürülen kadınların isimlerini unutmak, şiddete uğrayan kadınları görmezden gelmek elbette basitleşiyor. Bilirsiniz bu işler biraz da imam, cemaat ilişkisidir.

1954 yılında kurulan Kadın Haklarını Koruma Derneği, Türkiye’de büyük önem taşıyan köklü bir geçmişe sahiptir. Dernek, Türkiye’de bir çok etkinlik ve faaliyette kendini göstermiş, önemli işlere imza atmıştır. Fakat bugün Denizli’de geldiğimiz durum dernek faaliyetlerini konuşmaktan öte derneğin pasifize edilmiş haliyle ilgili.

2009 yılında Denizli’de kurulan Kadın Haklarını Koruma Derneği’nin kurucu başkanı o günden bu yana sayın Nurten Karakış’tır. 15 yıllık başkanlık sürecini belediye meclis üyeliği yaptığı zamanda bile bırakmayan Karakış, bugün kendisini benim gibi yakından tanıyanlar tarafından çok daha farklı bilinir. 

Kendisi protokol masaları için tartışmalarıyla, basına karşı verilecek pozlarda dirsek temasıyla öne geçmesiyle tanınır. 

Bugün bu yazıyı yazmamda ana sebep olan konu ise gönüllülük esasıyla yaptığımız bir projede kendisinin bana kibarca mobing uygulamaya çalışmasıdır. 

Yaptığımız proje nedeniyle bazı dernek başkanlarından video çekimleri almam gerekliydi ve sayın Karakış’tan da bir çekim aldım. Kendisi çekimin tekrarlanmasını istedi ve buna gerekçe olarak ‘ceketinin içine sinmediğini’ söyledi. 

Ben de projenin yoğun bir aşamasında olduğum için bu isteğini nazikçe geri çevirdim. Çünkü önemli olan üzerimizde bulunan kıyafetler değil söyleyeceğimiz sözlerdi.

Fakat dün başka bir platformun sayfasından, bir çok dernek başkanının bulunduğu bir ortamda kendisinin videosunu çekmediğim, çekimi tekrarlamadığım, fotoğraflarını çekmediğim için şikayetlerde bulunmuş. Bugün düşündüğümde ‘İYİ Kİ YAPMAMIŞIM’ diyorum.  

Kendisinin bu tarz bir WhatsApp grubunda benimle ilgili konuşmalarının hiç birini kabul etmiyor ve kendisini kınıyorum. 

Bir çok insanın sizinle tartışma içerisine girmemek için kaçtığına şahit oldum fakat ben sizinle yüz yüze gelmek için buradan bir teklifte bulunacağım. Gelin WhatsApp grupları üzerinden dedikodu yapmayı bir kenara bırakın. (Benim olmadığım bir grupta benimle ilgili konuşmalarınız nedeniyle bunu söylüyorum) Bir açık oturum yaparak kadın hakları üzerine konuşalım ve 15 yıllık başkanlık birikiminizi kamuoyu ile paylaşalım.

Masa ve ön safhalarda olmak sizin için bu kadar önemliyse size bu şansı bir gazeteci olarak ben sunmak isterim. Masada en ön planda protokolü temsilen tek başınıza bulunabileceğiniz ve kendinizi gösterebileceğiniz bir röportaj yapmaktan zevk duyarım. Bunun karşılığında tek ricam kıyafetlerinizi gelmeden önce özenle seçmenizdir.