İLHAN'DAN SERT ÇIKIŞ: FETÖ PROJESİ OLARAK HER ZAMAN VARDI!

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın baroları hedefe koyan açıklamasına tepki gösteren Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, her konuda hukukun üstünlüğünü esas aldıklarını ifade ederek, “Onların yapmaya çalıştığı baroların elini güçlendirmek falan değil. Bu daha önce de gündeme getirilmiş bir FETÖ projesidir” dedi.

  • 30 Mayıs 2020 - 16:51
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

AKP Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın CNN Türk’te katıldığı programda baroları hedefe koyan açıklamasına birçok kesimden tepki geldi. Özkan programda, barolar kendilerini dış kapının mandalı olarak gördüğünü, bunun arkasında baroların siyasi bağnazlığı olduğunun söylemişti. Ayrıca baroların stajyerleri etkin ve yetkin bir avukat olarak hazırlanmalarına gerekli desteği vermediği iddia eden Özkan, “Avukatlık örgütü olan barolarla ilgili yapısal bir reformu hayata geçireceğiz. Rekabetçi bir anlayışla Türkiye'nin hukuk hizmetini geliştirecek, ülkeye katma değer sağlayacak, güçlü hukuk sistemini inşa edecek, avukatların hukuk üretmelerini sağlayan bir anlayış dizayn edeceğiz” diyerek baroların yapısını değiştireceklerini ifade etti.

Özkan’ın açıklamalarına tepki gösteren Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, barolarla ilgili yapılması planlanan değişiklikten ne Adalet Bakanlığının ne baroların nede avukatların bilgisi olmadığını hatırlatarak, konuyla dair Özkan’la görüşmek istediğini ancak herhangi bir açıklama yapılmadığını anlattı. Barolarla ilgili yapılacak değişikliğin bir yerlerde pişirilip şimdi de servis edildiğini yapılan açıklamalar ile anlamış olduklarını ifade eden İlhan, “En üzücü olan da siyasi iadeler avukatlar üzerinde tahakküm oluşturacakları zaman bunları avukatlar eliyle yapıyorlar. Sayın Grup Başkan Vekili Av biliyorsunuz. Bunu bizle konuşmadı. Kayıtlı olduğu baroyla konuşmadı. Acaba kendisinin de bir zamanlar yönetim kurulu üyesi olduğu hain darbe girişiminden sonra kapatılan ilk derneklerden olan İstanbul Genç Girişimciler Derneği gibi bazı dernekler kuruldu sonradan. Acaba o derneklerle mi istişare edildi, barolara sorulmadan avukatlar hakkında yapılacak olan kanun değişikliği” diye konuştu.

“BU FETÖ PROJESİDİR KABUL ETMİYORUZ”

Baroların hiçbir zaman kendilerini 'dış kapının dış mandalı' görmediğini tam tersi halkın sorunları için mücadele ettiklerini dile getiren İlhan, Denizli Barosu olarak en son Avdan’da yapılması planlanan termik santrale karşı girişimlerde bulunduklarını söyledi. Her konuda hukukun üstünlüğünü esas aldıklarını ifade eden İlhan, “Onların yapmaya çalıştığı baroların elini güçlendirmek falan değil. Bu daha önce de gündeme getirilmiş bir FETÖ projesidir. Bu 2018 yılında TBB Başkanlığında yapılan Baro başkanları toplantısında da gündeme getirilmiştir. O zaman da yüksek sesle bunu dile getirdik. Anadolu baroları şeklinde bunu hayata geçirme projesi vardı FETÖ'nün” diyerek projeyi kabul etmediklerini dile getirdi.

“HUKUKU BU HALE BAROLAR GETİRMEDİ”

Özkan’ın konuşmasında “Güçlü bir hukuk sistemi var mı” sorusuna ilişkin İlhan, “Soruyu soran sayın milletvekilimizin mensubu olduğu parti 18 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Eğer güçlü bir hukuk sistemi yoksa önce bir herkes şapkasını önüne koymak zorundadır. Bugün vatandaşın hak ve hukuku aramasında tek çaba sarf eden barolar kalmıştır. Hakim ve savcılarımızın kürsü dokunulmazlığı ortadan kalkmıştır. Tayin baskısı ve soruşturma ile adil yargılanma haklarının da önüne geçirilmeye çalışılmaktadır. Bugün aynı konuyla ilgili Atatürk'e hakaret edip elini kolunu sallaya sallaya gezen gazeteciler vardır. Bugün 'benim listem hazır komşularımdan da üç beş tane var 50 kişiyi yok edecek ailemde teçhizat da var' diyen kişi elini kolunu sallayarak gezmektedir. Hiçbir savcı da doğrudan bir soruşturma başlatacak cesareti kendisinde bulamamaktadır. Dolayısıyla hukuk bu hale avukatların ve baroların yaptıklarıyla gelmemiştir. Herkes kendi yaptıkları ve yapmadıklarının hesabını bir şekilde vermelidir” diye konuştu.

“BAROLARIN DİZAYNINDAN ÖNCE ASIL SORUNLARA ÇÖZÜM BULSUNLAR”

Avukatların zor şartlarda çalıştığını, özellikle pandemi sürecinde adliyelerin kapanması ile maaş alamayan birçok avukatın olduğunu hatırlatan İlhan, “Ekonomik sorun, sağlık problemi adliyelerde onca hukuksuzluk varken baroların dizaynı yerine önce bu sorunlara çözüm bulunmalıdır. Buradaki asıl hedef güçlü baro falan değildir. Baroların seçim sistemini değiştirip barolara ve biraz daha sonrası barolar birliğine yön verecek kadroları ihtas etme çabasıdır” dedi.

Hukukun ihraç edilmesinden bahsedildiğini ancak bunun yapılabilmesi için hukuk sistemin evrensel hukuka bağlı olması gerektiğini söyleyen İlhan, “Kaldı ki hem hukuk ihraç etmeyi planlayacaksın hem kendi ülkende yaptırdığın köprüye, otoyola, şehir hastanesine sözleşmeleri İngiliz hukukuna tabi Londra tahkiminde çözülecek şekilde oluşacak olumsuzlukları ya da problemleri orada çözülecek şekilde tahkim şartı ekliyorsun. İç hukukta senin devletinde bu projeyi yapan müteahhitlerle sözleşme yapmıyorsun da İngiliz tahkim şartını ekliyorsun” diyerek iç hukukun devlet nezdinde bile uygulanmadığını hatırlattı. 

“BEYANLARI SAMİMİ DEĞİL"

Özkan’ın “Barolar stajyerleri eğitemiyor” sözlerini de eleştiren İlhan son olarak şunları söyledi; “Eğitimi veremediğin üniversitesini kurup hukuk fakültesini açıp içinde eğitim verecek hukuk profesörü olmadığı fakültelerden on binlerce öğrenciyi mezun ediyorlar. Bizim baromuzun baro özel komisyonu aracılığıyla staj eğitim merkezi var. Türkiye'de bu anlamda yapılan çalışmanın çok daha ileri ve çok daha başarılı olduğunu iddia ediyoruz. Bize bu konularla ilgili eleştiri getireceğine sayın vekilim bir gün gelip bizim staj eğitim merkezimizi görebilirdi. Ya da böyle bir algı varsa bunu düzeltmek için siyasi iktidarın önce her üniversitede hukuk fakültesi açmanın önüne geçmesi gerekirken yeni fakülteler açıyorlar ve oradan öğrenciyi mezun ettikten sonra mesleğe kabulle ilgili barolar birliğinin hazırladığı yönetmeliği kendileri iptal etti. Yönetmelik yapma yetkisini barolar birliğinin elinden aldılar. Dolayısıyla bu beyanların samimi olmadığı kanaatindeyim. Kimsenin siyaseten manevra yapmasına ve hakketmediğimiz şeyleri bize söylemesine müsaade etmeyeceğiz.”