6 YIL ÖNCEKİ BÜYÜK DİRENİŞİMİZİ BUGÜN GİBİ SELAMLIYORUZ!

Toplumsal muhalefetin öncü unsurlarından olan sendikamız 6 yıl önce bugün, Türkiye tarihinde onur nişanı gibi duracak bir direnişe imza atmıştı diyen Eğitim İş Denizli Şubesi Başkanı Namık Kemal Aydoğan; "O dönem ülkenin içinde bulunduğu baskıcı atmosfer, gündemi çalkalayan yolsuzluk haberleri, saldırı altındaki Cumhuriyet değerleri ve eğitimin maruz kaldığı tahribat nedeniyle harekete geçen Eğitim-İş’imiz, Muğla Yatağan’dan Ankara Tandoğan’a “Laik eğitim ve emeğe saygı” yürüyüşü düzenlemişti" dedi.

  • 22 Aralık 2020 - 05:31
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Başkan Aydoğan yaptığı yazılı açıklamada 6 sene önce yapılan laik eğitim ve emeğe saygı yürüyüşünü hatırlatarak; "Yatağan, Aydın, İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Ankara hattında gerçekleştirdiğimiz yürüyüşte, AKP’nin eski ortağı FETÖ ile arasında çıkan kavga sonucu 17-25 Aralık Operasyonları adı altında ortaya çıkan yolsuzluklara da tepki gösterilmesi, foyası meydana çıkan iktidarın sendikamızı direkt olarak hedef almasına yol açmıştı" dedi.

Aydoğan açıklamasını şu şekilde devam ettirdi:

Yıllardır FETÖ’nün iktidar eliyle eğitim alanında dershanelerden özel okullara, MEB organizasyonlarından bürokrasiye kadar sızmasına karşı dimdik duran sendikamız, bu kez de iki ortağın kavgasından dökülen gerçekleri haykırarak “Yok birbirinizden farkınız” diyordu.

21 Aralık 2014’te Tandoğan’daki kitlesel basın açıklamasıyla sonlandırılması planlanan yürüyüşümüze nedensiz ve orantısız polis müdahalesi de işte bu yüzden düzenlendi.

Saldırı sonucunda sendikamızın Anayasal bir hak olan gösteri hakkı engellendi, yüzlerce eğitim emekçisi biber gazı ve plastik mermilere maruz kaldı, aralarında sendika yöneticilerimizin de bulunduğu 100’e yakın öğretmen gözaltına alındı.

Kamuoyunda büyük yankı uyandıran eylemimizdeki “Yolsuzluğunuz yoksulluğumuzdur” eylemi, milyonların zihnine kazındı ve toplumsal muhalefete ivme kazandırdı.

Aradan geçen 6 yıla rağmen Türkiye’de yolsuzlukların hesabının sorulmamış ve artmış olması, adaletin, eğitimin, ekonominin daha da kötüye gitmesi yürekleri kanatsa da, sorumluları bilmeli ki bu tablo bize umutsuzluk değil, hınç ve azim vermektedir.

Sarayda şatafat sürerken çöpten utanarak yemek arayan yurttaşlarımız, Aile Bakanı’nın “Türkiye’de yoksulluk yok” derken eline “iş-aş” yazarak intihar eden biçare kardeşimiz, 1 yıldır maaş alamadığı için sesini duyurmaya çalışırken dayak ve gözaltıyla susturulmaya çalışılan madencimiz, 5’li müteahhit çetesine ülke zenginliklerini peşkeş çekmek için yapılan usulsüz ihaleler, dolaylı yoldan MEB eliyle tarikat yurtlarına/okullarına itilen yavrularımız bize tarihi sorumluluk yüklemektedir.

Tüm bunların adaletsizlikten, kötülükten, vicdandan uzak politikalardan kaynaklandığını biliyoruz ve üstüne basa basa, korkmadan yine haykırıyoruz: Yolsuzluğunuz yoksulluğumuzdur! Ve gün gelip son bulduğunda, sözümüze kapattığınız Tandoğan Meydanı, kutlama alanımız olacaktır.