YASAKLARDAN BESLENENLER SENDİKACILIK YAPAMAZ!

Eğitim İş Denizli Şubesi Başkanı Namık Kemal Aydoğan, meclise sunulan yasa tarası ile yüzde 2 barajını aşamayan sendikaların toplu sözleşme ikramiyesinin daha düşük verilmesi düzenlemesini sert bir dille eleştirdi.

  • 28 Aralık 2022 - 17:37
  • Son Güncelleme : 28 Aralık 2022 - 17:45

Eğitim İş Denizli Şubesi Başkanı Namık Kemal Aydoğan yaptığı yazılı açıklamayla tepkisini şu şekilde ortaya koydu:

Kamu emekçisinin örgütlenme özgürlüğünü dolaylı olarak çiğneme ve yandaş sendikalara haksız bir can suyu verme girişimlerine bir yenisi daha eklenmiştir.

İktidarın Meclis’e sunduğu ‘’Elektrik Piyasası Kanunu  ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin’’ 11. Maddesinde; şu vahim değişiklikler öngörülmektedir:

Bulunduğu hizmet kolunda yüzde ikisinden daha fazlasını üye kaydetmiş kamu görevlileri sendikaları üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda “toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesi.

Hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yüzde ikisinden daha az üye kaydetmiş kamu görevlileri sendika üyelerine ise “toplu sözleşme desteği” verilmesi.

%2 barajını aşan sendikaların üyeleri mevcutta 2119 gösterge rakamına göre aldıkları mevcutta 707 TL “toplu sözleşme ikramiyesinden” yaralanmaya devam etmesi. %2 barajının altında kalan sendikaların üyelerine ise bunun üçte birine denk gelen (250 TL civarı) “toplu sözleşme desteği” ödenmesi.

Yani bu kanun teklifi; iktidarın daha önce “merdivenaltı sendikalar” diyerek hadsizce küçümsediği sendikaları ve dolayısıyla kamu emekçisinin istediği sendikada örgütlenme hakkını hedef almaktadır. Teklif kanunlaşırsa, 11 hizmet kolunda kurulu bulunan toplam 231 sendikanın  188’i  %2 barajı altında kalacak, bu sendikalara üye olan 100 bine yakın kamu emekçisi mağdur olacaktır.

Daha vahim olanı ise bu teklifin hukuken ayaklarının yere basmıyor oluşu ve Türkiye’nin bu filmi daha geçen sene seyretmiş olmasıdır. Geçen sene % 1 olarak getirilmek istenen bu baraj, yargıya taşınmış ve Danıştay tarafından “sendikalar arası haksız bir ayrıma yol açacağı, sendikal özgürlüğe açıkça bir müdahale oluşturacağı, eşitsizlik yaratacağı ve çalışma barışını bozacağı” tespitleri üzerinden iptal edilmişken; bu kez aynı garabet % 2 olarak masaya getirilmiş, yani hukuka kulak tıkanmıştır. 

Bu düzenleme ile Anayasa ve ILO sözleşmeleri başta olmak üzere Türkiye’nin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı ortadan kaldırılarak kamu örgütlenmesinde yandaş bir tekel yaratılmak istenmektedir. 

Onlar, toplu görüşmelerde mikrofon açık kaldığını fark etmeden “iyi ki işi çok uzatmadık” diyerek Bakandan aferin almaya çalışan, iktidarın antidemokratik politikalarıyla yıldan yıla nicelik olarak büyüyüp günden güne nitelik olarak eriyen sarı sendikalarında emekçinin alın teriyle konfor yaşayanlardır. 

Onlar mesleğimize hakaret niteliğindeki ÖMK için Bakan’ın kulağına “Sınavsız olmasın” diye fısıldayacak kadar sendikacılığın ilkelerinden bihaber olanlardır.  Onları yakından tanıyoruz. Kamu emekçileri de artık onları yakından tanıyor. Ve onlar da kamu emekçisini tanıyacaklar! 

Eğitim-İş bugün Türkiye’nin en etkili sendikal gücüdür, niceliksel sıralamada 3. sendikadır.

%2 barajını bir hak ve demokrasi meselesi olarak gördüğümüzün altını çiziyor, bu emek ve sendika düşmanı kanun teklifinin karşısında yer alacağımızı vurguluyoruz.