TEK KURUŞU YOKKEN MİLYONLARCA LİRALIK YATIRIM YAPTI

Denizli’de Hambat Ovası’nın ortasındaki Bozkurt’un ilk kadın belediye başkanı Birsen Çelik gelirsiz bir belediyeyi bütçesini 8 kat artıran işletmeye dönüştürdü.

  • 29 Mart 2021 - 13:48
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Depremde makam odası başına yıkılan, parasızlıktan yolda kalan aracını itmek zorunda kalan, tek kuruşu yokken milyonlarca liralık yatırım için hayal satmayı başaran Çelik, “Hizmet yaptık, ekim yaptık, mobilya yaptık ama reklam yapmadık”  diye konuştu. Bozkurt ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Birsen Çelik, 7 yılda ilçeye kazandırdıkları ile örnek olmayı başardı. İlçede uzun yıllar eczacılık yaptıktan sonra 2014 yılında başkan seçilen 63 yaşındaki Çelik, İller Bankası ödeneği dışında hiçbir geliri olmayan ve rutin hizmetlerini bile yapamayacak durumdaki belediyeyi ağaya kaldırmayı başardı. Ciddi borç yükü altındaki belediyeye gelir kalemleri oluşturan ve bütçesini 8’e katlayan Çelik şimdi yıllık giderinin önemli bir bölümünü hayata geçirdiği projelerden karşılıyor.

“MAKAM ARACINI İTMEK ZORUNDA KALDIM”

Bozkurt’ta uzun yıllar eczacılık yapan 63 yaşındaki Birsen Çelik, 2014 yılında CHP’den katıldığı seçimleri kazanarak ilçenin ilk kadın belediye başkanı oldu. Göreve geldiğinde kendisini çok zor şartların beklediğini söyleyen Çelik, “Yeni büyükşehir olmuştuk. Eskiden 6 bin nüfuslu bir ilçeyken birden nüfusumuz 12 bin 500 oldu. İller Bankası’ndan gelen payın yüzde 40’ını büyükşehir alıyor. Bu belediyenin tek geliriydi. O kadar kötü durumdaydık ki, belediyeye ait çalışan araç yoktu. Onların hepsini hurda fiyatına sattık. Başkanlığın makam aracı da dahil. Bir keresinde Aydın’da bir toplantıya gittik. Araç yolda kaldı. Aracı ittirmek zorunda kaldım” ifadelerini kullandı.

“1 LİRAM BİLE YOKKEN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ KURDUM”

Belediyeye acil para bulması gerektiğini bu nedenle fizibilite raporu hazırlattığını söyleyen Çelik; “Bozkurt farklı bir yer. Hiç fabrikamız yok. Yöresel bir ürünümüz yok. Kuru tarım yapılan bir yer. Sulu tarım olmadığından tarım da çok ileri değil. Bir yol haritası çizmem lazımdı. Acil para bulmam gerekiyordu. Türkiye’de hiç yapılmamış bir iş yaptım, Güneş Enerji Santrali kurdum. 2015 yılında 1 milyon 200 bin Euro’luk bir yatırım yaptık. 20 bin metrekare alan üzerine kurulu 1 Megavatlık santral kurduk. O gün için 1 liram bile yok. Her türlü fizibilitesini bitirdim, bağlantı anlaşmaları yaptım sonra kaynak buldum. Kaynak bulmak için bir şeyi teminat göstermem gerekiyordu fakat belediyenin varlığı yoktu. Ben de olmayan GES santralimin gelirini gösterdim. Hayal sattım. Buna insanları inandırdım” diye konuştu.

“BORCUMU BİTİRDİM TEK KURUŞ BORCUM KALMADI”

Santrali TL borçlanarak kurduğunu söyleyen Çelik; “O zamanki kurda santralin maliyeti 4 milyon 16 bin lirayı buldu. Şu anda tek kuruş borcu kalmadı. Geçen yıl tüm borcunu bitirdik. Yaz döneminde aylık gelirimiz 230 bin lirayı buluyor. Kış döneminde 90 bin liranın altına hiç inmedik.  Santral sayesinde sürekli bir akarım oldu. Temlik sözleşmemde ödeme yaparken de 30 bin liranın üzerinde ödeme hiç yapmadım. Artan kaynağı diğer işlerimde kullandım. Altı ayda santrali bitirdik 8’nci aydan itibaren para kazanmaya başladık” diye konuştu.

“KOLLARINI AÇIP BEKLEMİYORLAR”

Bozkurt’taki 9 orman köyü sınırları içinde yer alan ormanlık alanı 49 yıllığına kiralayan Çelik bu alanı da gelir kaynaklarından birine dönüştürdü. Ormanları kiralayabilmek için 1,5 yıl boyunca bakanlığa gidip geldiğini söyleyen Çelik; “Neticede sizi kollarını açıp beklemiyorlar. Bakanlıkta çalışanların tuttukları takımdan doğum günlerine kadar müthiş bir lobi faaliyeti yürüttük. İktidar değilim. Bir arayanım olmadı. Uzun ve zor bir süreç oldu ama 49 yıllığına ücretsiz tahsis aldık. 800 bin metrekare karaçam, 600 bin metrekare kızılçam ve 300 bin metrekare fıstık çamı ormanımız oldu. Fıstık çamı ormanı şimdiye kadar hep orada durmuş Aydın bölgesinden gelen bir kısım ekip ürünleri sürekli çalmış.  Ben artık her sene ihaleye çıkıyorum. O yılın verimine göre önemli bir gelir elde ediyorum” ifadelerini kullandı.

MOBİLYA USTALARI ÇÖP TOPLUYORDU

Kızılçam ve karaçam ormanlarında bakanlık gözetiminde her yıl kesim ihalesi açtığını belirten Çelik; “60 tır tomruk çıkıyor. Bu ürünü satmıyor açtığım iş atölyesinde değerlendiriyorum. Burada park bahçe mobilyaları üretiyorum. Önce kendim için üretmeye başlamıştım. Belediye olarak KDV’den muaf olduğumuz için piyasadan daha ucuza üretiyorum. İstihdam açtım. Orada çok güzel ustalarımız var. Bunlar zaten belediye bünyesinde varmış. Çöp topluyorlarmış. Bunları mesleki yeterlik kursuna aldım. Belediyenin personeli ile de takviye ediyoruz. Artık ormanlarım bana yetmiyor. İhale ile kereste alıyorum. Yaptığım her ürün fuarlarda sergilendi. Belediyeler birliği ihalelerini kazandım. Tekirdağ Belediyesine kuş kafesi Amasya Belediyesine köpek kulübesi yaptım. Park bahçe mobilyaları sattım. Yüzde 100 kazandığımız bir işletme oldu. Belediyemizin önemli gelir kalemlerinden birini oluşturuyor” diye konuştu.

İLÇEDE OTEL YOKTU, OTEL YAPTIM

İlçede hiç otel bulunmadığını söyleyen Çelik, “İlk icraatım otel yapmak oldu. Butik otel yaptım. Hesabımı kitabımı yaptım. Hiç kar düşünmeden ama zarar da etmeden bu işe girdik. 46 kişi kalabiliyor 4 çalışanımız idare ediyor. Ormanlık alan içinde müthiş bir otel. Şimdi yüzde 100 dolu. Bir yıl sonrası için rezervasyon yapılıyor. Cumhurbaşkanı Denizli’ye geldiğinde pilotları da burada kaldı. Çardak’ta hava koşulları nedeniyle uçuşları iptal edilenler burada kalıyor. Yakın ilçelerdeki tesislerin misafirleri, yazın ilçemizdeki düğüncülerin misafirleri bu oteli kullanıyor. Çok güzel para kazanıyoruz. Önceden aylık giderimizi nasıl karşılarız diye kara kara düşünüyorduk şimdi buradan gelen gelirle yeni hizmetler üretiyoruz” dedi.

BÜTÇEYİ 8 KART ARTTIRDI

Belediye bütçesinin 2014 yılında 4,5 milyon lira olduğunu gelirlerle birlikte şimdi yıllık bütçesinin 35 milyon liranın üzerine çıktığını söyleyen Çelik, ortaya koydukları projelerin bütçenin 10 milyon liradan fazlasına gelir sağladığını belirtti. Borçsuz bir belediye olduklarını söyleyen Çelik; “Dönem borçlarım dışında borcum yok. Belediye olarak hiç 1 milyon lira borcum olmadı. Dönem borçlarımı da büyütmedim” dedi.

HERKES BİRDEN FAZLA İŞ YAPAR

Belediye ve birimlerinde toplam 90 personel bulunduğunu söyleyen Çelik, “Ben hiç popülizm yapmadım. Yeni personel almadım. Bizde bir kişi her işi yapar. Tek iş yapılmaz. Canan Sadıç arkadaşımız benim özel kalemimdir. Aynı zamanda ziraat mühendisimdir. Şoförüm izinli olduğu zamanlar makam arabasının direksiyonuna geçer. Yedek şoförümdür. Belediye şirketimin bordrolarını hazırlar. Ben her personelimi kurslara gönderirim. Belediyeler arası Erasmus programına katıldık. Bulgaristan’a İngiltere’ye eğitim için personel gönderdim. Pandemi olmasaydı İtalya’ya da gideceklerdi” ifadelerini kullandı.

“EKİM YAPTIK AMA REKLAM YAPMADIK”

Köy tüzel kişiliklerinden ilçe belediyesine önemli araziler ve harman yerleri kaldığını söyleyen Çelik bu alanları tarım amaçlı kullandıklarını fakat reklam yapmadıklarını söyledi. Belediye olarak Çiftçi Kayıt Sistemi’ne girebilmek için Tarım Bakanlığı ile uzun süre mücadele ettiğini, yargı kararı sonrası sisteme dahil olduğunu, üretici olarak teşvikler aldığını söyleyen Çelik, “Bana sen belediyesin ÇKS’ye giremezsin dediler. Mücadele ettim girdim. Ürünler ekip gelirler elde etmeye başladım. Burada bilimsel tarım uygulamaları yaptık. Ceviz üretim sahalarımız var. Artık ürün alıyoruz. Yüksek verimli fakat bölgeye uyabilecek ürün türleri seçtik. Akademisyen desteği lazımdı. Dr. Ayşe Gün projeyle ilgilendi. Budama, sulama, çapalama gibi işleri Milli Eğitim ve Halk Eğitim müdürlükleri ile beraber açtığımız kurslardaki kursiyerlere yaptırarak bu maliyeti de ortadan kaldırdık. Hem kursiyerler öğreniyor hem de işim görülüyor. Geçen yıl 1,5 milyon liralık ceviz sattık. Yoğun tarım yapıyoruz. 1 milyon metrekarenin üzerinde ekili alanımız var. Nohut, lavanta ve kekik ektik. Nohutları dar gelirliye dağıttım, hiç satmadım” ifadelerini kullandı.

“ATIK MEYVELERİ CİPS YAPTIK”

Bölgedeki meyve üreticilerinin bahçede kalan ürünleri belediyeye hibe ettiğini söyleyen Çelik, “Bozkurt Kadın Kooperatifini kurduk. Kurutma makinemiz var. Bahçeleri temizleyin sahibine hizmet ederken diğer yandan kullanılabilir durumdaki ürünleri kurutulmuş çerezlere dönüştürerek önemli gelir elde ettik. Kadınlarımıza da istihdam sağladık. Bunlar iyi durumda olan atık meyveler, hepsi tarlada çürüyecekti. Domates kurusu yapmayı planlıyoruz. Bu amaçla fide yetiştiriyoruz. 11 büyükşehir belediye başkanı alım garantisi verdi” diye konuştu.

DEPREMDE DUVAR ÜZERİME YIKILDI

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında 6 büyüklüğünde deprem atlatan Bozkurt’ta Başkan Birsen Çelik o dönem yaşadıklarını da anlattı. Deprem sırasında makam odasında toplanda olduğunu söyleyen Çelik, “Toplantı halindeydik. Duvar üzerime yıkıldı. Bir personelin ayağı kuruldu. İlçede 330 bina yıkıldı. İçinde insanlar vardı. Çok şükür kayıp olmadı. Her şey bir öğretidir. Ben hiç afet yönetmemiştim. Afet nasıl yönetilir öğrenmeliyim diye düşündüm. Özellikle depremden sonra neler yapılır öğrenmek istedim. Önceliğimiz elbette kurtarma ve hasar tespit çalışmaları oldu. Çadır kent kurmak, gıda dağıtmak deprem yönetmek değil. Afet sonrasında en hızlı bir şekilde vatandaşları normale nasıl döndürürüz önemli olan bu.”

“DUVARI ÖZELLİKLE YAPTIRMADIM”

Başkan Çelik, “Yıkılan duvarı özellikle yaptırmadım. Kemal Kılıçdaroğlu’nu davet ettik duvarı gösterdim. Özellikle ajitasyon yapmak için duvarı yaptırmadım. Yoksa yarım saatlik işti. Sonradan araya takozları sıkıştırdılar silikonla kapattılar bir sene öyle kullandım. Her gelene gösterdim. Evi yıkılanların röntgenini çektik. 11 ailenin aylık geliri bin liranın altındaydı. TOKİ bunlara ev yapacak ama iki sene sonra nasıl ödeyecekler? Bunlara prefabrik ev yapalım istedik. 6 tanesini Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu üstlendi, iki tanesini Konak Belediyesi ikisini Ankara Yeni Mahalle Belediye başkanları yaptı.  Anahtar teslim ev yaptık. İçlerini dayadık döşedik. Herkes yardım etti. İnsalar deprem travması yaşamıştı. Denizli’deki psikiyatristlerden oluşan bir ekip geldi. 4 yaşından büyük tüm çocuklara hem açık alanda topluca hem de bireysel terapiler yapıldı” diye konuştu.

“BİLİM ADAMINI ARADIM ŞOKE OLDU!”

Türkiye’de deprem sonrasının planlanmadığını söyleyen Çelik, “Deprem sonrası imar çalışması nasıl olmalıdır diye düşündük. Bilimsel destek almamız lazımdı. Eskişehir Teknik Üniversitesi Yer Bilimleri ve Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Muammer Tün ile temasa geçtik. Hocamızı arayınca şoke oldu. İlk kez bilim insanı olarak bir yerel yöneticinin böyle bir talebi ile karşılaştığını söyledi. Ekibini alıp geldi. Tatilini yarıda kesti. Bize bir yol haritası çizdi. Benden tek kuruş para istemedi. Şu anda yapı stokumla ilgili bundan sonra depremde nasıl davranmamız ile ilgili olarak, ne kadar az zararla kurtulabiliriz ile ilgili olarak imar çalışmalarımı bitirdim. Daha sonra DOHAD buraya bir istasyon kurdu. Artık yer altı hareketleri takip ediliyor” ifadelerini kullandı.