SİZE SİZDEN BAŞKA KİM ZARAR VEREBİLİR?

Mehmet Özden'in Kaleminden - Size Sizden Başka Kim Zarar Verebilir? İletişim: mbomedya@gmail.com

  • 23 Kasım 2022 - 01:21
  • Son Güncelleme : 04 Mart 2023 - 13:45

Geçtiğimiz haftalarda Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC), uzun zamandır konuk edemediği bir siyasi ismi misafir etme şansı yakaladı.

İYİ Parti Denizli İl Başkanı Raziye Akışık. 

Delege seçimleriyle ilgili haberimizin ardından, gazetecilerin karşısına geçti…

DGC’de yaptığı toplantı beni şaşırttı çünkü kendisi gazeteci arkadaşlarımızın satılmış olduklarını iddia ederek sosyal medyadan paylaşımlarda bulunmuştu. 

Bu sözlerin ardından gazetecilerin karşısına çıkmak ise büyük bir ironi…

Satılmış olduğunu iddia ettiği yerel basından haber yapmaları için destek istemek…

Yaptığı toplantıya Denizli basını yakışan cevabı vererek neredeyse tam kadro katıldı. Tabi aynı basın yine kendisine yakışanı yaparak haberini yapmadı. Orası da başka bir yazının konusu olsun. (Haberi yazan birkaç gazeteciyi tenzih ederek söylüyorum)

Bu arada kendisinin Eylül ayında göndermiş olduğu yol çalışmalarıyla ilgili haberini girmeyenlerden birisi de benim. Yani satılmış olduğunu iddia ettiği o yazının muhataplarından birisi de ben oluyorum. Kendisi benim satılmış olmadığımı ve haberi neden yapmadığımı biliyor. 

Satılmış basın konuşmaları devam ederse bu konuyla ilgili de söyleyecek sözlerim var.

**********

Kendisinin Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında gazeteci arkadaşlarımızdan biri,benim yapmış olduğum DELEGE SEÇİMLERİ haberini kendisine sorarak “Mahallenizde delege çıkamadınız, bu konuyla ilgili yorumunuz nedir?” diye sorusunu yöneltti.

Sayın Akışık ise; “Bizler artık ilk gün kurulan İYİ Parti değiliz. Artık büyüyoruz ve artık büyüme sancılarıyla birlikte kurumsallaşıyoruz. Kurumsallaşmak için yukarıda temsil makamında bulunan arkadaşların demokrasiyi içselleştirmesi gerekiyor. Ben bu anlamda doğal delegeyim zaten” cevabını verdi. 

Verdiği cevapları uzunca yazmayacağım. Köşe yazımız habere dönmesin diye… Fakat bunları bilmeniz gerek.

Kendisi konuşmasına şu şekilde devam etti:

Ben bugüne kadar demokrasiyi en yüksek sesle söyleyen insanlardan biri olarak hiçbir anahtar listede yer almadım. Delege seçimleri genellikle böyle olur anahtar listelerde isimler dolaşır, küçük küçük kağıtlarda ve her iki listede olan arkadaşlar genellikle o mahallede birinci olarak seçilir. Fakat ben hiçbir anahtar listeye ismimi yazdırmadım...

Konuşmasına bir süre daha devam eden sayın Akışık sonrasında haberimizde bir hata yaptığımızı dile getirerek şu sözlerle devam etti:

Madem o haberle ilgili bir soru geldi şunu da söylemeliyim. Yiğidi öldür hakkını ver demişler. Ben her zaman adaletten yanayım. Biliyorsunuz ki il kongresinde Hasan Akgün başkanımız benim rakibimdi. Rakiplik bir yana orada alfabetik sırayla seçildi, aslında seçilemeyecekti. Lütfen böyle bir şey yok. Ben sizlerle tutanakları da paylaşayım.

Soruyu soran gazeteci arkadaşımız bu sorusundan önce önemli bir iddiayı dile getirdi. "Merkezefendi Belediye Başkan Yardımcısı İYİ Partili Fatih Coşkun’u disipline sevk ettiniz mi?” sorusunu sayın Akışık’a yönlendirdi.

Başkan Akışık ise; “İl başkanı ve il yönetimi olarak disipline sevk etme yetkimiz yok. Kişiler bize dilekçelerini iletirler biz de değerlendirmeye alırız. Kaldı ki disipline verilme süreci diye bir süreç gerçekleşmedi. Gerçekleşseydi zaten basın mensupları olarak siz de duyardınız” dedi.

***********

Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına…

Zaten toplantı konusu ilçe kongreleri üzerineydi…

Bir çok arkadaşımız ya üşendi ya da haber değeri taşımadığını düşündü haberi de yapmadı…

Sorulan sorulara gelen cevaplar ise ilginçti. Çünkü bazı gerçekler çarptırıldı. 

Kısa bir bilgilendirmeyle başlayayım. Siz ilde doğal delegesiniz, Merkezefendi ilçesinde değil. Bu yarışa girmeyi çevrenizin uyarılarına rağmen göze aldınız…

Birincisi; Sayın Akışık sizin de bir anahtar listeniz vardı. Elimde bazı bilgiler ve kaynaklar olmasa bunu konuşmazdım. Hatta haberini yapmayı düşündüğüm bir konuydu sizin anahtar listeniz fakat o toplantının olduğu zamana kadar tamamen sizi hedef tahtasına oturtur gibi görünmek istemedim ve bu haberi askıya aldım. Lakin ben anahtar listenize kendi adınızı yazmayı unuttuğunuzu ya da birileri tarafından isminizin çıkarıldığı bilgisine ulaştım. Daha sonrasında sizin de “SARI” başlıklı bir liste ile güncellemeniz olmuş bu doğru mu?

İkincisi; Haberimin arkasındayım… 

Yaptığım yanlışlardan daha çok konunun çarpıtılması söz konusu fakat bunu çok da konuşmaya gerek duymuyorum. Çünkü konunun asıl muhatabı siz değilsiniz. Sayın Hasan Akgün’ün avukatlığını yapmak da size düşmez. Kaldı ki haberi yazdığım günün akşamı Hasan bey ile görüştüm. Her zamanki nezaketiyle haberi okuduktan sonra bana teşekkür etti ve bazı bilgilerin yanlış olabileceği konusunda beni uyardı ve ben de bilgilerimi tekrar kontrol ettim. Sonrasında bana dediği tek cümle şu oldu: “Denizli basınının her temsilcisi bizim için çok kıymetlidir. Haberiniz için teşekkür ederim hiçbir düzeltme yapmanıza gerek yok”

Sayın Akışık’a ise sayın Hasan Akgün ile konuşarak mı basın toplantısında bu konuyu dile getirme ihtiyacı duyduğunu buradan sormak isterim…

Üçüncüsü; Sayın Merkezefendi Belediye Başkan Yardımcınız Fatih Çoşkun…

Kendisi hakkında gelen bir şikayeti değerlendirerek ihraç istemiyle karar defterine yazdırdığınızı daha sonrasında bunu yönetiminize okutmadan imzalattığınızı duydum. Fatih beyin ihraç edilmesi konusu ortaya çıkınca herkes imzasını geri çekmiş. Madem “Partimiz bu tarz şeylerle zarar görür” diyerek benim haberimi eleştiriyorsunuz, siz kendi kendinize verdiğiniz zararı nasıl görmüyorsunuz? 

Merkez ilçelerden bir tanesi ittifakınıza ait ve elinizde kayda değer bir ispat olmadan gelen bir şikayeti değerlendiriyor ve sonrasında kendi belediye başkan yardımcınızın disipline sevk edilmesini istiyorsunuz… 

Sonra basından birisi bu soruyu sorunca yapsam duyardınız diyerek cevap veriyorsunuz... 

Peki ben size şunu sorayım. Yapmak istediniz mi? 

İlçe başkanlarınız Mehmet Ertuğrul Gökçe ve Mustafa Çobanoğlu da dahil olmak üzere,

Fatih Çoşkun’u da ihraç etmeye çalıştınız mı?

Hatta yasal olmayan bir biçimde ihraç dosyasını belediyeye göndermediniz mi?

Partinizin zarar görmesini istemem…

Fakat aklımda büyük soru işaretleri doğuyor son 6 aydır…

Siz benim yaptığım haberlerin partinize zarar verdiğini düşünüyorsanız yanılırsınız…

Partinize zarar veren ödenmeyen faturalar nedeniyle kesilen elektriklerdir…

Akşamları kafanızı yastığa koyduğunuzda lütfen şunu düşünün…

Bu yol benimle yürünür mü?

Benim tanıdığım insan ile şu an karşımda duran insan arasında çok büyük farklar var…

Bana attığınız mesaj ile anladım. Duyduklarımla ve gördüklerimle hayal kırıklığına uğradım.

Biz sizi cesaretinizle tanıdık ama aklımızda cesaret ile kalmayacaksınız…

Bir tespih ile il başkanı olup bir imamelik ömür bıraktınız…