SAYIŞTAY ORTAYA ÇIKARDI, CHP’Lİ ARPACI GÜNDEME GETİRDİ
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Sayıştay’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ilişkin 2023 yılı Denetim Raporu'nu değerlendirdi.
- 24 Eylül 2024 - 18:51
- Son Güncelleme : 24 Eylül 2024 - 18:54
Arpacı, “Sayıştay’ın raporunda ortaya çıkan bir bulgu, tam anlamıyla bir
skandaldır. Bakanlık, kamu kaynaklarını hunharca harcayarak, Organize Sanayi
Bölgeleri (OSB) yapım işlerinde ihale sürecini adeta yüklenici firmalara peşkeş
çekmiştir. OSB yapım işlerine yönelik fiyat farkı uygulamaları, Yurt İçi
Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim oranlarının çok üzerinde gerçekleşmiş ve
bu durum kamu maliyesine ağır bir yük bindirmiştir. Bir işte ödenen fiyat farkı
yüzde 148,49 ile Yİ-ÜFE’nin (yüzde 74,38) iki katını aşmıştır. Sayıştay, bir
kez daha AKP’nin sanayiciyi değil rantçı müteahhidi desteklediğini
belgelemiştir” dedi.
Sayıştay’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ilişkin 2023
yılı denetim raporu yayımlandı. Rapordaki bir bulguya dikkati çeken Arpacı
yazılı açıklama yaptı. CHP’li Arpacı’nın açıklaması şöyle:
“Sorumsuzluğun ve
liyakatsizliğin somut bir örneği”
“Sayıştay'ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2023 raporunda
ortaya çıkan bulgu, tam anlamıyla bir skandaldır. Bakanlık, kamu kaynaklarını
hunharca harcayarak, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) yapım işlerinde ihale
sürecini adeta yüklenici firmalara peşkeş çekmiştir. Eskalasyon fiyat farkı ve
yıl içi fiyat farkı gibi iki ayrı fiyat farkı uygulamasıyla, yüklenicilere
piyasa şartlarının çok üzerinde ödeme yapılmış, halkın vergileri adeta israf
edilmiştir. Bu uygulama, kamu kaynaklarını çarçur etmenin yanı sıra, devletin
işleyişindeki sorumsuzluğun ve liyakatsizliğin somut bir örneğidir.
“Devletin kaynakları
firmalara adeta peşkeş çekildi”
Raporda yer alan verilere göre, OSB yapım işlerine yönelik
fiyat farkı uygulamaları, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim
oranlarının çok üzerinde gerçekleşmiş ve bu durum kamu maliyesine ağır bir yük
bindirmiştir. Bir işte ödenen fiyat farkı yüzde 52,42 iken, Yİ-ÜFE değişim
oranı sadece yüzde 26,20 olarak gerçekleşmiştir. Yani, fiyat farkı ödemesi
piyasa koşullarının neredeyse iki katına ulaşmıştır. Benzer şekilde bir başka
işte yüzde 66,77, bir diğer işte yüzde 104,87 oranında fiyat farkı ödemesi
yapılmış, oysa bu işlerin Yİ-ÜFE oranları sırasıyla yüzde 26,85 ve yüzde
22,26’dır. Bu veriler, yüklenici firmalara piyasa şartlarının çok üzerinde
ödeme yapıldığını ve devletin kaynaklarının bu firmalara adeta peşkeş
çekildiğini göstermektedir.
“Kamu kaynakları
israf ediliyor, sanayicinin yükü ağırlaşıyor”
Özellikle bir işte tablo daha da vahimdir. Burada, ödenen
fiyat farkı yüzde 148,49 ile Yİ-ÜFE’nin (yüzde 74,38) iki katını aşmıştır. Bu
kabul edilemez oranlar, Bakanlık tarafından OSB yapım projelerine yönelik
uygulanan fiyat farkı politikalarının ne kadar keyfi ve adaletsiz olduğunu
gözler önüne seriyor. Bu anormal fiyat farkı ödemeleri, sadece kamu
kaynaklarının israf edilmesine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda OSB’lerin
kredi maliyetlerini artırarak sanayicilerin yükünü ağırlaştırıyor. Devletin
sanayicilere destek olmak amacıyla sunduğu düşük faizli krediler, bu tür
sorumsuz uygulamalar nedeniyle olması gerekenden çok daha yüksek seviyelere
çıkmış ve OSB’lerin geri ödeme kapasitesi zayıflatılmıştır.
“Bakanlık sanayiyi
desteklemek yerine kaynakları rant odaklı kullanıyor”
Sanayicilerimizin bu durumda maruz kaldığı zarar ise
ağırdır. OSB’ler, ülkenin üretim kapasitesini artırmak ve ekonomik kalkınmayı
desteklemek için teşvik edilirken, yüklenicilere verilen bu haksız fiyat farkı
ödemeleri, OSB’lerin mali yükünü artırmakta, kredi geri ödemelerini
zorlaştırmakta ve yeni sanayi bölgelerinin kurulmasını engellemektedir.
Bakanlık, sanayiyi desteklemek yerine kaynakları rant odaklı kullanarak hem sanayicilere
hem de vatandaşlara büyük zarar vermektedir.
“Rant odaklı
politikalar sona erdirilmeli, ihale süreçlerinde şeffaflık ve adalet
sağlanmalı”
Bu durum, halkımız açısından da kabul edilemez. Kamu
kaynaklarının verimli kullanılması gerekirken, bu tür uygulamalarla halkın
vergileri yüklenicilerin cebine aktarılmakta, istihdam yaratma fırsatları ise
kaçırılmaktadır. Bakanlığın bu sorumsuz ve rant odaklı politikaları sona
erdirilmeli, ihale süreçlerinde şeffaflık ve adalet sağlanmalıdır. Aksi takdirde
hem sanayiciler hem de halk, bu yanlış politikaların bedelini ağır bir şekilde
ödemeye devam edecektir.”