SAADET PARTİSİ'NİN BÜYÜKŞEHİR ADAYI SÜLEYMAN DEMİREL

Saadet Partisi Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayı Süleyman Demirel, kulağındaki küpe ile dikkati çekti. Demirel, bu konudaki soruya "Özgürlükçü karakterim var. Sokaklarda böyle gezerken aday olunca çıkarmayı siyaseten doğru bulamadım" yanıtını verdi.

Toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Süleyman Demirel, büyükşehir belediyesine cepsiz çekenle gireceğinin altını çizerek, “Ülke olarak; adına postmodern denen bu yeni zamanların yeni şartlarını ve gerekliliklerini doğru okumak ve hazırlığımızı doğru yapmak zorundayız. Dünya 20. Yüzyılın dünyası değildir ve bu sebeple siyaset de eski kalıplarla, ezberlerle yapılamaz. Anadolu toprağını bin yıldır mayalayan kadim değerlerimize sımsıkı tutunarak bugünün toplumuna ve bugünün insanına taptaze bir nazarla bakmak, duyulmamış bir şarkının nağmeleriyle seslenmek istiyoruz. Mevlâna’ nın dediği gibi, ‘Dün, dünde kaldı cancağızım. Artık, yeni şeyler söylemek lazım.’

Biz, her şeyden önce insanımızı iyi tanıyoruz.  İnsanımızla gönül ikliminde buluşmaya, hemhal olmaya geliyoruz. Bu güzel halkın, kökünü öz ruhumuzdan alan yüksek standartlarda bir yönetimle ekonomiden kültüre, sanattan spora kadar her alanda büyük başarılara imza atacak, destanlar yazacak bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Bu potansiyelin hayata geçmesi, üreten bir Türkiye ve üreten bir Denizli tablosunun ortaya çıkması için bütün imkanları seferber etmek, insanımızın önünü açmak için geliyoruz.

BİZİM SÖZÜMÜZ VAR

Bizim bir sözümüz var: Siyasette ve belediyecilikte ne bir şahıs ne de bir parti ne de bir yöntem mutlak ve seçeneksiz değildir. Kaldı ki böyle düşünüldüğü anda daha ideal, daha doğru yol ve yöntemler arama imkânı kalmayacaktır. Düşünce tarihinde olduğu gibi siyaset tarihinde de her zaman yeni sorular sorulmuş, zamanın ihtiyaçlarına göre yeni cevaplar verilmiş, devlet yönetiminde başka usül ve esaslar gündeme gelmiş, yeni fikri ve siyasi hareketler doğarak tekliflerini insanlığa sunmuştur. Biz de gerek ülke siyasetinde gerekse belediyecilikte her zaman “Bir ihtimal daha var” diyoruz. Belediye Başkanlığına talip oluşumuz da halkımıza nicedir ihtiyaç duyduğu ahlaklı ve ilkeli siyaset tarzını, dürüst ve mütevazi tavrı, örnek ve samimi belediyeciliği sunmaktır.

Bizim bir sözümüz var: Hep yolda olacağız ve asla hedefe vardığımızı düşünmeyeceğiz. Halka hizmet yolunda ulaştığımız her zirve, daha yüksek zirvelere yolculuğumuzda sadece birer durak hükmünde olacaktır.

Bizim bir sözümüz var: Hiçbir dünyevi amacı ahlaki ilkelerimizden, güç aldığımız inanç ve fikirlerden üstün tutmayacağız. Asla bir başarı görüntüsü uğruna içten içe çürüyenlerden, yolunu şaşıranlardan olmayacağız.

Platon’ dan Farabi’ye kadar pek çok filozof ve düşünür tarafından ifade edildiği gibi siyaset, halkın ortak refahının yanı sıra “erdemli şehrin” ve “erdemli toplumun” inşası için vardır. Siyaset belli kişi ya da grupların çıkarına hizmet eden bir araç haline gelirse toplum vicdanını yaralayan haksızlıkların, iltimasların ve hatta zulümlerin önüne geçmek mümkün olamaz.

Öyle inanıyoruz ki adaletin hüküm sürmediği, siyasetin adaleti gölgelediği bir ülke ayakta kalamaz. Adaletin sağlam temelini oluşturması gereken ahlak, erdem ve bilgelik birer retorik ve slogan malzemesi yapılarak aslından koparıldığında sadece mahkemelerde değil, devlet dairelerinden çarşı pazara kadar her yerde haksızlık, yalan ve kuralsızlık bir kültür ve norm olarak toplum hayatına yerleşecektir. Bu bilinçle, göreve geldiğimizde adil ve hakkaniyetli bir belediyecilikten asla taviz vermeyeceğimizi, kimseyi kimseden üstün tutmayacağımızı beyan etmek istiyorum.

Biz halkımızın tamamını kucaklayan bir yaklaşımla hiç kimseyi dini, ideolojik, siyasi tercihleri sebebiyle ya da yaşam tarzından dolayı dışlamayan bir siyaseti benimsiyoruz. Göreve geldiğimizde toplumun her kesiminin, hatta her bireyin beklentilerini, taleplerini, ihtiyaçlarını dikkate alacağız. Kendimizi asla eleştirilmez, sorgulanmaz da görmeyeceğiz. Göreve geldiğimizde en değerli yol göstericimiz, Denizli halkının görüş ve eleştirileri olacaktır.

Elbette hepimiz bir inanç taşıyoruz ve benimsediğimiz bir değerler sistemi, aidiyet duyduğumuz bir fikriyat var. Ancak bunları başkalarına dayatma hakkını kendimizde görmüyoruz. Bize göre, zorla benimsetilmeye çalışılan bir fikrin ya da eylemin hiçbir hükmü kalmaz. Bu yüzden halkımızı, birlikte mutlu ve huzurlu bir hayatın şartlarını oluşturacağımız bir diyalog zeminine, herkesin sesini duyurabildiği ortak bir iyilik ve refah arayışına çağırıyoruz. Birlikte; çatışma ve kavgadan uzak, huzur ve barış içinde yaşamamız için bizim kimseye benzememiz gerekmediği gibi, kimsenin de bize benzemesi gerekmiyor.

Denizli’miz; kendine has özellikleri ve imkanları olan özel bir şehir. Bereketli toprakları, güçlü sanayisi ve çalışkan insanıyla her şeyin en iyisini, en güzelini hak eden bir şehir. Biz bu şehirde büyüdük, yetiştik ve ona borcumuzu ödemek için sabırsızlanıyoruz.

Denizli halkına ilan ediyorum ki göreve geldiğimizde alacağımız bütün kararlar, yapacağımız her icraat denetiminize açık olacaktır. Bütün adımlarımızı, görüş ve eleştirilerinizi dikkate alarak atacağız. Hemşerilerimiz bizi belediye başkanlığına layık görürse görev süremiz boyunca geceyi gündüze katarak memuru, işçisi, esnafı, genci ve yaşlısıyla bütün Denizli halkının dertlerine derman olmak için aşkla çalışırken tamamen şeffaf ve dürüst olacağız. Güçlü, kararlı ama mütevazı, heyecanlı ama aynı zamanda planlı hem yenilikçi ve hem de istikrarlı bir belediyecilik sürdüreceğiz” dedi.