PANDEMİ DÖNEMİNDE SICAKLARDAN NASIL KORUNURUZ?

Servergazi Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Kayıhan Kara, Covid_19 ile birlikte seyreden aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirterek sıcak çarpması durumunda neler yapılması gerektiği hakkında bilgi verdi ve sıcaklardan korunma önerilerinde bulundu.

  • 16 Temmuz 2020 - 13:52
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Sıcak çarpmasını; sıcağa maruziyet sonrası 40 derecenin üstüne çıkacak kadar yüksek vücut sıcaklığı ve buna eşlik eden merkezi sinir sistemi semptomları olarak tanımlayan Dahiliye Uzmanı Dr. Kayıhan Kara şöyle konuştu: “Vücut sıcaklığındaki bu artış, covid-19, nezle-grip gibi ateşli hastalıklarda görülen, vücudun mikroplara karşı daha iyi mücadele etmesini sağlayan ve bazı hücrelerimiz tarafından üretilen çeşitli kimyasallar sebebi ile oluşan ateşten farklı bir mekanizma ile vücut sıcaklığının artmasıdır. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir” dedi.

 

Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen grupları: yalnız yaşayan 65 yaş ve üstü yaşlılar, dört yaş altı küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar, beyin-damar, kronik solunum sistemi, psikolojik, karaciğer, böbrek, hastalıkları) olanlar, sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü,idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, sokak çocukları ve evsizler olarak sıralayan Kara, bu kişilerin Covid-19 hastalığı açısından da risk taşıdığını ve sıcaklardan korunmanın daha da önem arz ettiğini söyledi.

 

Kara, bir sıcak çarpması şüphesinde, bu durumun ölümcül bir hastalık olması sebebi ile derhal 112 Acil Sağlık Hizmetlerine haber verilmesi gerektiğini  vurgulayarak; “Sağlık ekipleri gelene kadar ise yapılması gereken: önce hastayı gölgeye almak, üzerindeki kıyafetleri çıkarmak, su ile hastayı ıslatmak, yelpaze, ventilatör gibi yöntem ve araçlar ile dökülen suyun esinti ile buharlaştırılmasını sağlamak, hastanın bilinci yerinde ve içebiliyorsa su içmesini temin etmektir. Tüm bu süreçte maske ve sosyal mesafe kurallarına titizlikle riayet etmek gerekir” diye konuştu.

 

Sıcak Çarpmasından Korunma

Günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması, maskesiz çıkılmaması ve kalabalıklara girilmemesi uyarılarında bulunan Kara, sıcak nedeniyle oluşabilecek herhangi bir sağlık sorunundan korunmak için şu önerilerde bulundu:

  • “Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya, açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler ile geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giymeye dikkat etmelidir.
  • Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında güneşten koruyucu krem (en az 15 koruma faktörlü) kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşte kalınmamalıdır.
  • Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.
  • Risk altındaki yetişkinler, bebekler ve yaşlılar, güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir.
  • Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır.
  • Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir.

 

Beslenme ve Sıvı Alımı Nasıl Olmalı

Kara, sıcak havalarda terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınması, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi, bol miktarda sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmesi, eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak  gerektiği, çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemesi, kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemesi önerilerinde de bulundu.