ÖLMEK İSTEMİYORUZ!

Kırıkkale’de vahşice öldürülen Emine Bulut için CHP Denizli İl Başkanlığında basın toplantısı düzenlendi. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Melek Akdemir, ‘‘Kadınlarımız öldürülmesin, Çocuklarımız Anne lütfen ölme diye ağlamasın. Kadına şiddet artık son bulsun.’’ dedi.

  • 24 Ağustos 2019 - 12:33
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

CHP Denizli İl Başkanlığında düzenlenen basın açıklamasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, CHP Denizli İl Başkanı Mahir Akbaba, CHP Denizli İl Kadın Kolları Başkanı Melek Akdemir, sivil toplum kuruluşları ve partililer katıldı.

Basın Açıklamasında konuşan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Melek Akdemir, ‘‘Ülkemizde bir günde ölen kadın sayısı son yıllarda 5'e çıkmış durumda... İntihar diye kayıtlara geçenlerin pek çoğu da aslında kadın cinayetleri...’’ dedi.

Bunların önüne geçilmesi için ciddi ve caydırıcı önlemlerin alınmadığını belirten Akdemir, ‘‘ Erkekler için cezalarda uygulanan haksız tahrik indirimleri Kadınlar için uygulanmıyor... Toplum ve devlet ince kadına rolünü yazıyor... Anne rolü kutsalsın sen diyor, sonra olmadı kızıyor, yapamıyorsun diyor, sözünü dinletemezse, kadına role yakıştıramazsa öldürülüyor... Kadın  bedeni üzerinde Sonsuz güç sahibi olduğunu sanan erkekler, o bedene eziyet etme , O bedeni ortadan kaldırma haklarını da kendilerinde görüyor...Öldüresiye döverken öldüresiye seviyor... suçu da savunmasına dönüşüyor. "seviyordum.’’ diye ifade etti.

Akdemir, ‘‘Evli, boşanmış ya da bekar fark etmiyor... Kadınlar için çünkü kadın olması toplu taşıma araçlarında adamlarla  göz göze gelmesi, eve geç gelmesi, açık giyinmesi, bunların hepsi Kadınların öldürülmesi için gerekçe sayılabiliyor…’’ dedi.

Akdemir, ‘‘Erkeklerin kadınlara kadın olmalarından dolayı gerek gördükleri şart koştukları gibi yasamıyor, kadın gibi davranmıyor, haddini bilmiyor, aşıyor olması erkeklerin kadınlar üzerine de istediklerini yapma hakkını doğuruyor.’’ şeklinde konuştu.

Akdemir, ‘‘Öyle ki bu haklardan dolayı evlerde, sokaklarda, caddelerde Kadınlara istediklerini rahatça yapabilme duygusunu veriyor...’’ dedi.

Akdemir, ‘‘Peki toplum ne yapıyor? Kadına uygulanan şiddet seslerine kulağını  tıkıyor, görmemezlikten geliyor, Aile meselesi diyor, şahit oldukları, olaylara müdahale edebilme imkanları varken sadece izlemeyi tercih ediyor yada oradan uzaklaşmayı seçiyor… Çocukların gözleri önünde kaybettiğiniz kadınlarımıza üzüldüğümüz, bunların tekrarlanmaması için yaptığımız bütün eylemler, gözleri önünde anneleri, babaları yada erkek akrabaları tarafından şiddet görmesi öldürülmesine şahit olmalarından dolayı yasadıkları travmaları, hayatları boyunca yaşamamaları için de yapılmalı.’’ dedi.

Akdemir, ‘‘Önce  insan olarak tüm toplum DUR demek zorundayız… Yaşanılan kadın cinayetleri içinde EMİNE BULUT ilk değildi ama artik son olsun istiyoruz. Bunun için de Devleti ve tüm toplumu bu konuda sorumluluk almaya davet ediyoruz. Kadınlarımız öldürülmesin, Çocuklarımız Anne lütfen ölme diye ağlamasın.’’ şeklinde konuştu.

Toplantıda daha sonra söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, ‘‘Emine Bulut ne ilktir ne de son olacaktır. Biz hep şunu iddia ediyoruz; kadın cinayetlerinin son bulması için öncelik, kadın cinayetinin ve cinayetlerinin bireysel bakış açısından çıkartılıp bir politika sorunu olduğunu görmemiz gerekiyor.’’ dedi.

Karaca, ‘‘Geçtiğimiz 2018 Kasım ayında kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddetlerin iyi hal durumunun uygulanmaması yönünde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Cumhuriyet Halk Partisi grubum adına bir kanun teklifi sun muştum. Mahkemelerde beyaz pantolon giydi diye, kırmızı elbise giydi diye ve kravat taktı diye indirimler uygulandığı sürece ve bu açıdan bakıldığı sürece bu cinayetlerin önüne geçebilmek kadına karşı işlenen cinayet, cinsel istismar, şiddet suçlarının bu bağlamda değerlendirilmesi ve önüne geçilmesi mümkün görünmemektedir.’’ diye ifade etti.

Karaca, ‘‘Dünkü Emine Bulut cinayetinde hepimiz izledik. Öncelikle toplumun izleyen değil, müdahale eden bir toplum haline gelmesi ve kadın cinayetlerinin önlenmesi noktasında da toplumda farkındalığın yaratılması mutlaka zorunludur. Öncelikle 1 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında bugün sosyal medyalardan, televizyonlardan Emine Bulut ve onun gibi kadın cinayetlerine kurban gitmiş tüm kadınlarımızı anarak, bir daha bu cinayetlerin olmaması için çağrı yapan tüm siyasi kardeşlerimize biz de diyoruz ki; 1 Ekim’e az kaldı. 1 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında 1 yıl önce vermiş olduğumuz kanun teklifimizi eğer samimi iseniz kadın cinayetleri olmasın istiyorsanız, ölmek istemiyorum ya da anne ölme diye duymak istemiyorsak, parlamentoda grubu bulunan ya da parlamentoda grubu bulunmasa bile temsil eden tüm siyasi partiler oy birliği ile kadına karşı işlenen şiddet, istismar ve cinayet suçlarında indirimlerinin kaldırılması yönündeki kanun teklifimizi oybirliğiyle parlamentodan geçsin.’’ dedi.

Karaca, ‘‘Bu düşüncede, bu tercihte bulunan herkes için artık Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen vatandaşlarımızın siyasetten de bir tavır bir duruş ve yasal olarak artık daha ağır yaptırımlarının kendilerini beklediğini farkına varsınlar. Topyekün tüm toplumun bilinçlendirilmesi, bilgilendirilmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliği etik kavramını artık her bireyin kavramış olduğu bir ortamın yaratılması için ciddi bir çalışma yapılması gerekir. Artık kadınlarımız rahat nefes alsın, kadınlarımız huzur içinde yaşasın ve Emine Bulut’ların olmayacağı bir Türkiye yaratalım istiyorum.’’ şeklinde konuştu.

Toplantıda söz alan Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, ‘‘Kadın başkan olarak, bu basın açıklamasını bugün burada yapmak bizler için utanç verici. Fakat iktidar tarafından 17 yılda kadının saçına, gülümseyişini, kaç çocuk doğuracağına, ne kadar çalışacağına ve nerede çalışılacağına kadar karıştırılırsa tabi ki eşler tarafından ya da diğer kişiler tarafından şiddeti meşru hale getirmiş oluyorlar.’’ dedi.

Doğan, ‘‘Bu sebeple kadınlarımızın Türkiye genelinde daha da özgürleşmesi gerekiyor. Kadınlara karşı işlenen suçların caydırıcılığının hemen derhal artırılması gerekiyor. Yine aile içi şiddeti koruma ve önlemlerinin belediyelerimizce, baromuzca eğitimler ve seminerler verilerek bu cezaların ne kadar ağır olduğu işlerden başlayarak ve anlatılarak aile içi yapılanmaya acilen gidilmesi gerekiyor. Yine Sayın Genel Başkan yardımcımızın dediği gibi hukukçu olarak, 1 Ekim'den itibaren ilgili partiler tarafından eğer bu söylemlerin de ve eylemlerinde gerçek ve samimilerse iyi hal indiriminin bir an önce devreden çıkarılması gerekiyor.’’ şeklinde ifade etti.

Doğan, ‘‘Bu anlamda bizler Denizli'de gerek Genel Başkan yardımcımız, Birsen başkanımız, partimize mensup kadınlar ve bize destek veren erkek yol arkadaşlarımızla birlikte bu mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Merkezefendi Belediyesi olarak da şiddete uğramış kadınlarla ilgili sonuna kadar yanında olacağız. Kadın Dayanışma Merkezleri açacağız, kadınların sosyal ve yasal haklarını aramaları için onlara her zaman destek olacağız. İnşallah temenni ediyoruz ki; bugün bu kadın cinayeti Türkiye'de bir son olur. Bu herkes için bir ders olur, cezaların caydırıcılığı ve arttırılması ile birlikte insanlar bu tür cinayetlerden ve vahşetlerden inşallah uzak durur.’’ diye ifade etti.