NAMIK KEMAL AYDOĞAN'IN KALEMİNDEN - ASGARİ YAŞAM

Namık Kemal Aydoğan'ın Kaleminden - Asgari Yaşam

  • 29 Aralık 2023 - 07:12
  • Son Güncelleme : 29 Aralık 2023 - 07:16

Asgari ücret 2024 yılı için 17.002 TL oldu. Şu anki2023 yılı ücreti 11.402 TL. Çalışanın eline geçecek ücret açısından bakarsak % 49 zam yapılmış durumda.

 

Oran oldukça yüksek görülebilir. Normal koşullarda böyle bir zam emekçiler için ödül gibi olur. Ancak bu günün koşullarında beklentinin çok altında. Temel tüketim ürünlerindeki artışla karşılaştırırsak alım gücümüzün korunması için %112 zam yapılması gerekir.

 

Kamu emekçilerine ve emeklilere bu asgari ücret  oranında zam yapılsa bile yalan söyleyen TÜİK in enflasyon oranı bile daha yüksek değerde kalır. Yani devletin kendi istatistik araştırma kutumu TÜİK enflasyon verileri bile bu zam oranından daha yüksek.

 

Yani yoksullaşma devam edecek. Yani sermaye kesimi servetini artırırken alın teriyle hayatını kazananlar alım gücünü kaybederek borçlanmaya devam edecek.

 

Bir memur 2024 Ocak ayında 78 liraya aldığı yarım kilo çayı 2024 Şubat ayında yani bir ay sonra 84 liraya alabilecek. Aylık olarak net gelirindeki erime 2024 Nisan ayından sonra vergi oranı(!) değişimi ile birlikte daha da derinleşecek.

 

Türkiye’de 43 aydan bu yana gıda fiyatları hep artıyor. Hiç gerilemedi. Ekmek, pirinç, un, bulgur gibi ürünler% 70,4 artmış durumda. Süt ürünleri, yumurta gibi  ürünler %71 düzeyine artış göstermiştir. Sebze fiyatları  % 222 artmış düzeyde.

 

Bugün 4 kişilik bir ailenin geçinebilmesi için asgari ücret 41.000 lira olmalıdır. Gelirinin % 39’unu asgari düzeyde aç kalmamak için gıdaya harcayan bir işçi temel gereksinimler için Maslow’un ihtiyaçlar Piramidinde alt basamaktan yukarıya çıkamamaktadır. Birleşik Kamu-iş araştırma birimi KAMU-AR tüm kalemlerde TÜİK’i yalanlamaktadır. Yani TÜİK verileri vatandaşın asgari yaşamının yanından bile geçmemektedir.

 

Çocuklarımızın okula aç gittiği, velilerin eğitim giderlerini karşılayamadığı, memurlara yol ve yemek desteğinin verilmediği, mesleki itibarımızın ayaklar altına alındığı günümüzde *yeter* demek için daha ne bekliyoruz?

 

Sendikal mücadele bir kez daha önem taşımaktadır. Eğitim-iş ve emekçilerin konfederasyonu Kamu-iş bu sorumlulukla mücadele çizgisini yükseltecektir. Yönetenlerin, yaşa ama ölmeyecek kadar, karnını doyur ama aç kalmayacak kadar dediği bu düzende sol yumruklar havaya kalkmalı ve artık yeter sesleri yükselmelidir.

 

Bitsin bu bozuk düzen!