MEHMET ÖZDEN'İN KALEMİNDEN - SEÇİMİ HALK DEĞİL, SİYASİLER KAYBETTİRİR

Ben unutmayacağım sizde unutmayın!

Bu yazımda hem bazı teşekkürler edeceğim, hem de sizden özür dileyeceğim.

İlk olarak bugün nasıl geçti sizlere onu anlatmak isterim.

Bilgisayar başında haberleri beklemek ve sizlerle paylaşmak yerine siyasi çalışmaları takip edebilmek amaçlı sokağa çıktım.

16.30’da İYİ Parti il başkanlığı binasındaydım fakat maalesef kimse yoktu.

Oradan çıkarak Delikliçınar bölgesine gittim ve 1 adet park halinde CHP aracının yanında 3 adet müziği ve ikramlarıyla vatandaşı yanına çeken bir meydanla karşılaştım.

Biraz daha aşağı indiğimde TİP standı vardı. Malumunuz 28. Dönem 1. Sıra milletvekili adayları Yağmur Yalçın yine aynı direnişi stantta da gösteriyor sesi kısılana kadar bağırıyor, Kılıçdaroğlu için oy istiyordu. Ekibi broşürleri ve kalemleri dağıtıp vatandaşı ikna etmek için ellerinden geleni yaptılar.

Fakat bir şeyi fark ettim Umutsuzluk vardı vatandaşın yüzünde.

Standın başından geçen bir yaşlı amcanın aferin çocuklar pes etmeyin demesi dışında orada geçirdiğim yaklaşık 40 dakika boyunca yüzünü yere eğerek geçen insanlar gördüm.

Sebebini çok iyi biliyorum çünkü o insanlar kendilerini yalnız hissediyorlar.

Hepimizin hayat içerisinde sorunları var.

Ben bile bu iş güç koşturmacası olmasa muhtemelen kendi başıma kaldığımda hayat ile mücadele edebilecek gücü kendimde bulamam. O yüzden vatandaşı anlamak zor değil.

Neden biliyor musunuz?

Değişim isteyen kardeşlerim size sesleniyorum.

Seçimi halk kaybettirmez, siyasiler kaybettirir.

Onlar yeterince dokunamaz. Onlar gerekli enerjiyi harcamaz, değişim rüzgarına yelken açmazlarsa seçimler kaybedilir.

Çünkü siyasilerin, il başkanlarının, ilçe başkanlarının, adayların, aday adaylarının asıl görevi; vatandaşın gözünün içine baktığında onlara umut verebilmektir. Umudu olan insan her zaman arkanızdan gelir.

***********

İYİ Parti Milletvekili sayın Yasin Öztürk ile karşı karşıya geldiğim bir seçim programında kendisi konuştuğu kitleye bir siyaside olması gereken en önemli şeyin empati olduğunu söylemişti. Haklıdır ama eksik. Yeterli donanıma sahip olmayan insanlar empati kursalar bile başarısız olurlar.

Karşındakini anlamakla bitmez bazı şeyler.

İlk tur içinde büyük ümitler taşırken insanımız, şimdi başını yere eğen her insanın sorumlusu: kendisini bir köşeye çekenlerdir.

Sadece Millet İttifakında değil aynı şey Cumhur İttifakı içinde geçerlidir.

Çünkü biliyorum ki onların arasında da seçim biter bitmez tatile gidenler olmuştu.

Sanırım Antalya’da hem iş hem tatil yaparak stresini attıktan sonra bir daha sahaya çıkmayanlar birazda memleket kaygısını kenara bırakıp iş kaygısına döndüler.

Sorumluluklarının 84 milyon insana karşı olduklarını bir anda unutarak.

***********

Şimdi size birazda kendi yaptığım çalışmalar ve izlenimlerim üzerinden paylaşımlarda bulunacağım. Bunları bilin ki umutsuzluğa kapılmayın istiyorum.

Şu an sahada olan, çalışan ve mücadele eden, her vatandaşa tek tek dokunan, mitingler düzenleyen bir CHP var. Ve aynı siyasi partinin 4 gruba ayrılmış belirli stratejiler üzerine çalışan gençlik kolları mevcut. Bu gençlik kollarının başında ise Tugay Odabaşıoğlu adında pırıl pırıl bir adam var. Kendisini uzun yıllardır tanırım. Örgütlenmeyi bilir. İkna kabiliyeti çok yüksektir. Birazda sempatiktir…

Bu çocuklar sizlere umut olsun istiyorum hepsini çok yakından tanıyorum çünkü bunlar kendi hayatlarını, işlerini, sevdiklerini, sağlık sorunlarını bir kenara bırakıp derdimiz memleket, derdimiz vatan diyen çocuklar.

Bu çocukların ve parti örgütünün gösterdiği emekler sonucunda ilk turda %48 oy alan Kemal Kılıçdaroğlu Denizli’de birinci çıktı. Şimdi ise hedefleri daha yüksek. Ne kadar yalnız kalmış olsalarda.

Daha dün İYİ Parti ve CHP arasında seçim koordinasyon merkezlerinde yapılan toplantıda birbirlerine entegre olacakları bir çalışma düzeni üzerine konuşuldu ve anlaşıldı. Bir basın çalışanı olarak toplantıyı sizler için takip ettim ve ulusal basında yayınlanmasını sağladım.

Lakin bugün gördüm ki çokta bir entegrasyon söz konusu değil.

Elbette İYİ Parti’nin içerisinde bulunan bazı kişilerin geçerli sebepleri vardır fakat Özgür Özel’in bugün düzenlediği ilçe gezilerinde sadece 2 kişi sahada, Özgür beyin otobüsünün üzerinde halkı selamladı. İYİ PARTİ ADINA…

***********

Şimdi gelelim hem özür hem teşekkür kısmına

Kadir Tatık beyefendi ile başlamak istiyorum.

Kendisi hakkında İYİ Parti adına yazdığım köşe yazısında eleştirilerde bulunmuştum.

Kendisinin sahayı terk etmemesi gerektiğini Tavas seçimlerinin ardından yaşanan o kayboluşu tekrar görmemek istediğimi söylemiştim.

Çünkü kendisinin bir potansiyeli olduğuna inancım vardı. İkna edebilir, vatandaşa dokunabilir, hatta umut olabilirdi.

Kendisi bugün Tavas – Kızılcabölük’te Özgür Özel’in otobüs üzerinden yaptığı mitinglere katılarak halkı kendi partisi adına selamladı. Biz buradayız mesajı verdi. Moral arayan vatandaşlar orada onu gördüğünde moral bulmuştur. Kendisi ne kadar yalnız kalmış olsa da o yalnızlığını yüzüne hiç yansıtmadığı için teşekkür ederim.

Kendisi hakkında yazdığım köşeden bir gün sonra beni telefonla arayıp çok nazik bir şekilde başından geçenleri de anlatmıştı. Aramızda kalacak bir görüşme olduğu içinde tek söyleyebileceğim özür dilerim demek olacak. Umarım bana kırılmamıştır.

Sıra geldi en çok eleştirdiğim ama beni bir o kadar şaşırtan Uğur Çizmecioğlu’na

Kendisini belediye meclislerinden takip ederdim. Siyaset yapış şeklini tasvip ettiğimi söyleyemem o nedenle kendisiyle bire bir tanışmadım veya bir samimiyet kurmadım. Yada kendisine karşı bir saygısızlığım olmamıştır.

Fakat kendisinden çok özür dilerim. Çünkü şahsi bir karar alarak Özgür beyin yaptığı mitinge katılıp otobüs üzerinden halkı İYİ Parti adına selamlamıştır. Bu şerefli görevi üstlendiği için kendi partililerine ben buradayım dediği için kendisine teşekkür ediyorum.

Ve bir kişiye de helal olsun demek istiyorum.

Mehmet Efe’ye

CHP’nin Milletvekili Aday Adayıydı.

Listede yer bulamadı.

Çiftçiler üzerine yaptığı çalışmaları kitapçıklar haline getirerek bizlere dağıtmış gerçekten detaylı çalışmalara imza atmıştı.

Listeye girememesine rağmen bir gün olsun sahadan ayrılmadı.

Adaylar neredeyse bir şekilde iletişimini kurdu ve onlarla birlikte sahaya çıktı.

Adayları tanıttı, yeri geldi broşür dağıttı.

Emeğinin vatan sevgisinden geldiğini herkese gösterdi. Varolsun…

Geriye kalan ismini anmadığım siz kıymetli okurların görmek istediği isimler üzerine konuşmayacağım bu yazıda…

Bu yazıda size şunu hatırlatmak istiyorum.

Birler iki olur. İkiler dört. Birleşe birleşe kazanıp mücadele ederek gerekeni sandığa giderek yapacağız.

Pes etmeyin. Umudunuzu kaybetmeyin. Size umudunuzu kaybettirenlerden bir gün elbet hesap sorulacaktır. Siz yeter ki sandığa gidin.

Ve hiç endişe etmeyin bu yazının devamı gelecek. Sizlere sahayı anlatmaya neler oluyor göstermeye devam edeceğim.

Umarım bu seçimi okey masalarında kaybetmeyiz...