MEHMET ÖZDEN'İN KALEMİNDEN - KAVGA RİNGİN DIŞINDA VERİLMEZ

Baharın gelmesini ümitle bekleyenler,

Kıymetli okurlar, dostlar, ailem ve içinde endişe ve korkuyla yarınlara bakanlar…

Sadece muhalefet değil, iktidar partisine bile oy vermiş ama endişelerini ve korkularını bir kenara bırakamayan seçmenler.

Baharı getiremeyen, suçladığımız, hatta yaptıklarıyla ve paylaşımlarıyla, söylemleriyle üzüntümüze üzüntü, korkumuza korku katanların, asıl korkusunun biz olduğumuzu unutmayalım.

Baharı getiremeyenler şunu unutmamalı, mevsim bahar ve bahar temizliği zamanı…

Sorumluluk alma ve elini taşın altına koyma zamanı.

Ben bir gazeteci olarak sizlere söz veriyorum doğru bildiğimden şaşmayacak bildiklerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Ama bu yazımın ulaştığı herkesten bir söz istiyorum. Mücadele edin.

İktidar partisine oy verenler: gördükleri hataları söylemekten, gerekiyorsa siyasetin içerisine girerek mücadelelerini vermekten çekinmemeliler.

Muhalefette olup bir köşeye çekilenler, üzülmek ya da yorulmak sizlere yasak.

Ofislerinizden çıkın, doğan güneşe ve teninizdeki sıcaklığa güvenin. Vücudunuzda akan kana…

Mevsimi hatırlayın, üstünüze düşeni yapın. Sistemi değiştirmek için değişime inanın ve sisteme dahil olun. Kavga ringin dışında verilmez, bunu unutmayın!

Seçim dönemi birçok şeyi çok yakından görmeme ve vasıf sahibi olmayan insanların bir ipin üzerinde nasıl cambazlık yaptıklarını görmeme vesile oldu.

İnanın sizden zeki, sizden güçlü değiller.

Siz sistemin içerisinde olmadığınız için istedikleri gibi at koşturabiliyorlar. 

Buna izin vermeyin. Bir kenara geçip sosyal medya üzerinden yazmayın. Gidin ve hesap sorun.

Ben bu seçim dönemi sayesinde birçok şey yaşadım.

Bazı insanlar canları sıkılınca dünyayı değiştirmek isterler, dünyayı değiştirmeye gücü olmayanlarsa kendi dünyalarını değiştirirler. 

Merhaba bile diyemeyen insanların, paltosunda kolunu geçirmeyi seçim döneminde öğrenenlerin vatandaşa dokunmaya çalıştıklarını ve yalan üzerine kurulu siyasi tavırları gördüm. Onların sadece canı sıkılıyordu sizin canınız sıkkın…

Partisinde hiçbir iş yapmadan oturduğu için kaldırıp çalışmaya zorladığım insanların, telefonda sesimi kaydetmeye çalıştıklarını gördüm. 

Seçim döneminde il başkanlığı binası kilitli tutanları, partisinin adayının sürgününü köşe yazılarında görenleri gördüm.

Kaçanları gördüm, kendi partilisinin yanında oturmayıp kendisine 2 beden büyük gelen koltuklarında kaybolanları gördüm.

Bunların bir kısmını sizlerle paylaştım. Paylaşmaya da önümüzde ki hafta içerisinde devam edeceğim.

Lakin sizlere düşen görev benim yaptığımdan çok daha fazlası olmalı.

Sorumluluktan kaçmamalı, gerekeni yapmalısınız.

Çünkü siz onlardan çok daha fazlasısınız. 

Şimdi sıra sizde. Şimdi sıra BAHAR TEMİZLİĞİNDE…