MEHMET ÖZDEN'İN KALEMİNDEN - AK SÜTÜN İÇİNDEKİ AK KILI GÖRMEK

Mehmet Özden'in Kaleminden - Ak Sütün İçindeki Ak Kılı Görmek

  • 26 Haziran 2023 - 21:48
  • Son Güncelleme : 27 Haziran 2023 - 08:13

İlk olarak 13. Yüzyılda bir rahibin söylemiyle günümüze kadar gelen bir deyim oldu.

Medyada, filmlerde, kitaplarda ve günümüzde kullandığımız en yaygın deyimlerden biri haline geldi.

TİMSAH GÖZYAŞLARI

İlk geçtiği hikaye şu şekildedir. 

Bir timsah göl kenarında öldürdüğü bir adamın üzerine gözyaşını döker,

Sonrasında hiç beklemeden onu yutar.

Bu hikayeden sonra timsahların avlarını yemeden önce ağladığına inanılır. Halbuki timsahlar çenelerini belirli bir seviyede açtıklarında gözlerinden gelen bir sıvı vardır. Bu onların avını yutarken yaptığı son hamledir.

Bu olayın ardından dilimize pelesenk olan bu deyim günümüzde de birçok insanın üzerine rahatlıkla oturacak hale gelmiştir. 

Bazı durumlarda insanlar dostları düşman, düşmanları dost etmek için timsah gözyaşlarını kullanırlar. 

Halbuki onların hayat tarzlarında dik duruş sergilediklerini sandıkları en yaygın durum yüzlerinde oluşan anlamsız tebessüm ve gülümsemelerdir. Maske mi yoksa gerçek mi bunu söylemek çok zor. 

Fakat şartlar tam olgunlaşmadığında timsah gözyaşları dostu düşman, düşmanı dost yapsa bile işe yaramazsa başka yollar izlenebilir.

Tam bu sırada aklıma gelen bir şeyi sizlerle paylaşmak, bazı yöntemlerin ne kadar yanlış olduğunu dile getirmek istiyorum.

Bugün asıl ele almak istediğim konu TEHDİT etmek.

Birini tehdit etmek için 2 farklı yol vardır.

İlk yöntem hedef aldığınız kişiye hiçbir şeyi belli etmeden beklenmedik bir anda müdahalede bulunup tehdit unsuruna sadece sizin verebileceğinizi anlayabileceği bir mesaj bırakmaktır.

Bu ilk yöntem en profesyonelce olanıdır çünkü; şartlar tazeyken bu hamle yapılırsa tehdit edenin izini sürmek zorlaşır.

Diğeri ise daha çok korkularının esiri olmuş insanların uyguladığı yöntem olan dostu düşman ederek onun üzerinden mesaj göndermektir.

Misalen timsah gözyaşlarını döktüğün kişiye verdiğiniz isimleri karşı tarafın duyacağını düşünüp onun geri adım atacağını sanmanız yapacağınız en büyük hatadır; çünkü bir hazırlık aşaması bırakırsınız.

Bu genellikle amatörce yapılan bir hareket ve tehdit unsuru kişinin kazanımı olan bir hamledir.

Yaklaşık 8 senedir profesyonel ve amatörce birçok tehdit ile karşı karşıya kalmış gazeteci bir arkadaşınız olarak size bu konuyla ilgili düşüncelerimi anlatmaktan mutluluk duyarım.

Zihinleri daha da aydınlatmak amaçlı örnekleyerek gitmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Mesela tehdit ettiğiniz kişi ben olacaksam, önden ufak çaplı bir araştırma yapmakta fayda var. 

Oturduğum yer, evden çıkış ve giriş saatlerim, gittiğim yerler, bu bölgeler üzerinde nerede durduğum, kimlerle görüştüğüm vs. vs.

Mesela mahallem, en kusursuz alan, sokak üzerinde hiçbir kamera yok. 

Koca bayram haftası boyunca evimde yalnız olacağım. En müsait zamanı yakalayıp doğru zamanda gerekeni yapmak başarı sağlayabilir. Bu bir tavsiyedir lütfen yazımı yanlış anlamayınız. Yoksa tehdit edilecek biri olmadığımı beni uzun zamandır tanıyanlar bilirler. 

Gelelim yazılarımla ilgili aldığım tepkiler ve geri dönüşlere…

Çok sayıda mesaj aldım. Hiç beklemediğim insanların takdirini kazanırken hiç beklemediğim dostlarımın bana sırt çevirdiğini gördüm.

Verdiğim mücadelenin yanlış anlaşıldığını, timsah gözyaşlarına aldanıldığını farkettim.

Durmayacağım ve yazacağım. Bu bir psikolojik harp değil, bu haklı olanın hakkı savunmasıyla ilgili. Bu sizden daha fazlasını bilmem ile alakalı. Bu bir kavga değil bu bir hak mücadelesidir.

Her mesleğin sorumluluğu olduğu gibi kendi mesleğimin de bana vermiş olduğu sorumluluğun farkındayım ve tüm mücadelemi haklı olandan tarafa yapmak istiyorum. 

Ama eğer bu defterin kapanmasını istiyorsanız ve artık benimle ilgili bir şey duymak, ya da sizinle ilgili artık yazıp çizmemi istemiyorsanız bu yolları izlemeden de ortak bir noktada buluşabiliriz.

Çünkü varlığınız ile kirlettiğiniz tüm makamlardan ayrılana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğim.

Hakkımda anlattıklarınız ya da anlatacaklarınız ile insanları manipüle etseniz bile, timsah gözyaşları dökerek kendinizi acındırsanız da değişmeyecek gerçekler var. Yapmış olduğunuz seçimlerin ve yaşadığınız hayatların bir bedeli var. Bu tamamen sizinle ilgili. Şahsınızın yaptığı seçimler ve hatalar.

Çekin kirli ellerinizi siyasetten, çekilin boşu boşuna işgal ettiğiniz koltuklardan, yaşamak istediğiniz ve yaşadığınız o hayatlarınıza geri dönün ve bu kavgayı bitirelim.

Siz gidin ve hak edenlerin önü açılsın. Siz gidin ve temiz sayfalar açılsın.

Bugün olmazsa yarın silinerek ya da kusurlarınızla göz önüne çıkarak yok olacaksınız ve sizler yüzünden insanların inançları sarsılacak. İnanın bana zaten insanların inancı sizler yüzünden sarsılacağı kadar sarsıldı. Daha fazlasına müsaade etmeyin. 

Bu benim teklifim. Sizin yönteminize de kapım her daim açıktır. 

Unutmayın biz gazetecilere düşen görev: “Ak sütün içerisindeki ak kılı görmek”