GIYASETTİN TAŞER’DEN VEDA YEMEĞİ

Denizli’nin tanılan avukatlarından ve Muşlular Derneği kurucusu Gıyasettin Taşer, 32 yıldır ikamet etmekte olduğu Denizli’den kızlarının okulu nedeniyle İzmir’e taşınma kararı aldı. Aile, dost ve sevenleriyle veda yemeğinde buluşan Taşer duygusal bir konuşmayla tüm dostlarına veda ederken artık İzmir’de bir eviniz var mesajı verdi.

  • 12 Ekim 2022 - 13:35
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Dostlarıyla Hazal Restoran’da bir araya gelen Gıyasettin Taşer’i veda yemeğinde, iş ve siyaset dünyasından insanlarda yalnız bırakmadı. Taşer yemeğin ardından dostlarına seslenerek şunları dile getirdi:


Yaklaşık olarak 32 yıldır Denizli'de ikamet etmekteyim ancak İzmir'e gitmem gerekiyor. Belki birçok arkadaş bunun sebebini öğrenmek istiyordur. Büyük kızım bir yıl önce orada mimarlık okumaya başladı. Diğer kızımda hukuk fakültesini kazanınca anne de "Ben kızlarımı terketmeyeceğim kızlarımla beraber gideceğim" dedi. Bizde onu takip edip gitmek zorunda kaldık ama bir ayağımız burada olacak bir ayağımız İzmir’de olacak. İzmir’de de artık sizin bu saatten sonra bir eviniz olacak geldiğiniz zaman hepinizle görüşmek için bekliyorum orada. 


32 yıldır Denizli'deyim. Denizli'de yaşadığım bu süre zarfında bir şeyi kendime ilke ettim. Sürekli hemşerilerimin bir araya gelmesini birlikte hareket etmesini çok önemsedim ve bunla ilgili olarak çok uğraş verdim. Hiçbir siyasal partinin arka bahçesinde durmadım ve oynamadım. Sadece ve sadece siz hemşerilerimle birlikte birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik ruhu oluşturmak için çok çabalar sarfettik. Bu çerçevede Muşlular derneğini kurduk. Bizden sonra kardeşlerimiz Ağrılar derneğini, Vanlar derneğini kurdular. 


Bu çerçevede de birçok iş yaptık. Öncelikle Van’da bir deprem oldu. Birlik ve beraberlik ruhu içinde Van'daki depremi Van ve Erciş belediyesine o zamanın parasıyla 70 milyon lira civarında bir yardım götürerek destekledik. Akabinde biliyorsunuz DAEŞ denilen bir vahşet örgütü Irak-Şengal bölgesinde Ezidi kürtlerine büyük bir saldırı düzenledi ve bu saldırıdan mülteci konumuna düşen Silopi'ye ve sınır bölgesine düşen insanlara yardım götürmüştük. O yardımı götürdüğümüz zaman Nurettin Karabalık, Salih Kaya ve Ali Fırat kardeşlerimizle beraber gitmiştik. Silopi belediyesine yardım götürüp teslim etmiştik. Tabii baskı altında olan halklar için felaket hiç bitmiyor. Sonra Kobani felaketiyle karşılaştık. Kobani'den kaçan mülteciler için açılan kamplara bu sefer sayın dostum Avukat Hamef Turhan'ın da desteğiyle büyük bir yardım götürdük.


Sizlere diyeceğim şu ki, birlik ve beraberlik içerisinde olmaktan asla vazgeçmeyiniz…