DÜNYA SU GÜNÜ’NDE YEREL YÖNETİCİLERE VE HALKA ‘SUYA SAHİP ÇIKIN’ ÇAĞRISI

Büyük Menderes İnisiyatifi, Dünya Su Günü vesilesiyle açıklama yaparak yerel yöneticilere ve halka suya sahip çıkma çağrısı yaptı.

  • 22 Mart 2024 - 17:14
  • Son Güncelleme : 22 Mart 2024 - 17:17

Birleşmiş Milletler tarafından 31 yıl önce bugünün Dünya Su Günü ilan edildiği belirtilen açıklamada bu yılın temasının ‘Barış için su’ olarak belirlendiği ifade edildi.


İçilebilir su kaynaklarındaki azalma ve kirliliğe dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti; “Halk sağlığı, gıda güvenliği, gıdaya ulaşım ve toplumun refahı; suyun korunmasına, yönetimine, erişimine ve paylaşımına bağlıdır. Dünya su kanunu kullanım öncelikleri sıralamasında içme ve kullanma suyu 1. sırada yer almaktadır. Sonra sırasıyla çevre, tarım ticaret, enerji ve son olarak da maden, turizm, rekreasyon ve buna benzerleri yer almaktadır. Ülkemizde Denizli’nin de içinde bulunduğu Büyük Menderes havzası, yer üstü ve yeraltı su kaynakları açısından sıkıntılı bir bölgedir ve su fakirliği çekmeye doğru hızla gitmektedir. Su tarih boyunca hep stratejik varlıktı.”

“SUYA SAHİP ÇIKIN”

Yerel yönetimlere de çağrı içeren Büyük Menderes İnisiyatifi imzalı açıklama şu sözlerle son buldu; “Yaşadığımız coğrafyada 1900 yıl önce antik kent Leodikya’da su için 14 maddelik su kanunu çıkarılmıştır. O yıllarda suyun yaşamsal önemine, korunmasına ve paylaşımına gösterilen duyarlılıkta bugün bir arpa boyu alınamamıştır. Bugün geldiğimiz nokta; sularımız hızla kirlenmektedir ve azalmaktadır. Her geçen gün çarpık kentleşme ve imar afları yüzünden suya, su havzalarına ve kaynaklarına saldırı artmaktadır. Geleceğimiz için Büyük Menderes havzası, Büyük Menderes nehri ve onu besleyen kolları acilen insandan kaynaklı saldırılardan korunmalıdır. Denizli'nin en önemli iki su rezervi olan Gökpınar Barajı ve Akbaş Barajı öncelikle içme kullanımı amaçlı olarak kaynağından musluklarımıza kadar koruma ve güvenlik altına alınmalıdır. “Suyun barış gücü”nü Denizli'den dünyaya duyurmak için yarın çok geç olmadan, suya bağlı göçler oluşmadan, gıda krizleri yaşanmadan, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını ve varlıklarını korumak zorundayız. Vazgeçilmez temel hak ve kamusal değer olan suyun halk adına kamulaştırılması, yönetilmesi, erişimi ve paylaşımı için gelecek nesillere olan sorumluluğumuz için siyasal iktidarı, yerel yöneticileri ve halkımızı suyuna sahip çıkma görev ve sorumluluğuna davet ediyoruz.”