DİYABET FELÇ RİSKİ TAŞIYOR

Denizli Devlet Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. İffet Dağdelen Duran, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla Diyabet Hastalığı’na dikkat çekti ve Türkiye’de her üç kişiden birinde diyabet hastalığı veya diyabet gelişim riski olduğunu söyledi.

  • 13 Kasım 2019 - 16:44
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Diyabetin farklı tipleri olduğunu belirten Endokrinoloji Uzmanı Dr. İffet Dağdelen Duran,

erişkinlerde daha sık olmak üzere her yaşta görülebilen bu hastalığın, yol

açtığı komplikasyonlar nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu

söyledi. Duran: “Diyabet nedeniyle ölen hasta sayısı bulaşıcı hastalıklar

nedeniyle ölen hasta sayısından çok daha fazladır. Diyabet; tedavi ve takip

edilmediği takdirde, kalp krizi, inme, körlük, böbrek yetmezliği ve diyabetik

ayak gibi sonuçlar doğurabilmektedir; gelişmiş

ülkelerde, erişkin görme kaybı ve körlüğün temel nedenidir. Diyabete

bağlı parmak veya bacak kesilmeleri, kazalarda oluşan kesilmelere göre daha

fazladır. Diyabetli kişiler daha fazla kalp infarktüsü ve felç geçirme riskine

ve çok yüksek böbrek hastalığı geliştirme riskine sahiptir. Dünyada 415

milyondan fazla kişinin diyabetli olduğu bilinmekte, bu sayının 2040’ta 640

milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise 7 milyondan fazla erişkinin

diyabet hastası olduğu, bir o kadar kişinin de diyabet gelişimi açısından risk

grubunda olduğu tahmin edilmektedir. Başka bir deyişle Türkiye'de erişkin her

üç kişiden bir tanesinde diyabet hastalığı veya diyabet gelişimi açısından risk

vardır. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de diyabetle

yaşayan iki kişiden biri tanı almamıştır. Ayrıca ülkemizde 20.000

dolayında çocuğun tip1 diyabetli olduğu tahmin edilmektedir” şeklinde konuştu.

Bu Belirtiler Diyabet

Habercisi Olabilir

Duran, genel olarak erişkinlerde; şişmanlık ya da aile

hikayesi bağlantılı olan ve genellikle başlangıçta diyet ve gerekirse ağızdan

ilaç alımıyla kontrol altına alınabilen Tip 2 diyabet görüldüğünü, çocuklarda

ise başından itibaren insülin tedavisi gerektiren Tip 1 diyabet görüldüğünü

söyleyerek şöyle devam etti: “Daha çok

erişkinlerde görülen Tip 2 diyabete, son yıllarda obezitenin artmasıyla

çocuklar arasında da sık rastlanmaya başlanmıştır. Gebelikte de diyabet

gelişimi sıkça görülebilmekte, tedavi edilmediği ya da yükleme testi

yapılmadığı için tespit edilmediği durumda bebek ve anne sağlığını olumsuz

etkilemekte, erken doğum, büyük bebek, bebekte doğum sırasında kalıcı sinir

hasarı gibi sorunlara neden olabilmektedir. Her

tür diyabetin komplikasyonlarını önlemek ve sağlıklı sonuçlara ulaşmak için

erken tanı ve tedavi önemlidir. Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su

içme, açlık hissi, cilt yaralarının geç iyileşmesi, kuru ve kaşıntılı bir cilt,

sık sık enfeksiyon gelişmesi, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma diyabet

hastalığının habercisi olabilir” dedi.

Tip 2 diyabet vakalarının yaklaşık %60’ını sağlıklı

kahvaltı, lifli sebze, taze meyve suyu, tam buğday ekmeği, yağsız et, balık

tüketimi ve düzenli egzersizi içeren ‘sağlıklı yaşam tarzı’ ile önlemenin mümkün

olduğunu dile getiren Dr. İffet Dağdelen Duran,

diyabet tedavisinde; beslenme alışkanlıklarının

düzenlenmesi ve yaşam tarzının değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Diyabetli Çocuklar da

Diğer Çocuklar Gibi Hayatlarını Sürdürebilirler

Türkiye’de her yıl 1700 civarında çocuğa

Tip 1 diyabet tanısı konduğunu vurgulayan Duran, diyabetli çocukların yaşamdan

soyutlanmadan hayatına devam etmesi gerektiğini belirterek şu uyarılarda

bulundu: “Diyabet erişkinlerde daha sık görüldüğünden, erişkinlerin hastalığı

olarak bilinir ve çocuklarda görülmesi halk arasında pek beklenmez. Bu nedenle

bir çocuğa diyabet tanısı konduğunda şaşırılmakta ve o çocuk için çok

üzülünmektedir. Oysa diyabetli çocuklar da kendi yaşıtları gibi her türlü yaşam

aktivitesine katılabilir, eğitimlerini, spor yaşamlarını sürdürebilir,

evlenebilir, çocuk sahibi olabilir ve yine herkes gibi mesleklerini başarılı

bir şekilde yapabilir. Kendisinde diyabet tanısı olan çok sayıda doktorumuz,

hocalarımız, sporcularımız mevcuttur. Yani eğer diyabetle gerektiği kadar

ilgilenilirse çocuklar da sorunsuz ve başarılı bir hayat sürdürebilirler” dedi.