DENİZLİ ŞEHİR HASTANESİ’NİN YAPIM BEDELİ 4 YILDA 12 KAT ARTTI

CHP Denizli Milletvekili 2020 yılından bu yana dört kez ihaleye çıkılan Denizli Şehir Hastanesi’nin akıbetini Meclis gündemine taşıdı. Arpacı, “2020'de 1 milyar TL olan bedel geçen hafta dördüncü ihalede tam 11 milyar 999 milyon TL bedele ulaştı. Yanlış duymadınız, dört senede tam 12 kat arttı. Daha başlamadan halkın cebine el uzatıldı, 1 milyar TL'ye bitecek iş 12 milyar TL oldu” dedi.

  • 31 Mayıs 2024 - 13:59
  • Son Güncelleme : 31 Mayıs 2024 - 14:05

Cumhuriyet Halk Partisi Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, dün (30 Mayıs) TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, 2020 yılından bu yana dört kez ihaleye çıkılan ve şu ana kadar yalnızca temelleri atılan Denizli Şehir Hastanesi’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Denizli Şehir Hastanesi’nin yapımının masala dönüştüğünü vurgulayan Arpacı, “2020'de 1 milyar TL olan bedel geçen hafta dördüncü ihalede tam 11 milyar 999 milyon TL bedele ulaştı. Yanlış duymadınız, dört senede tam 12 kat arttı. Daha başlamadan halkın cebine el uzatıldı, 1 milyar TL'ye bitecek iş 12 milyar TL oldu. Vatandaşın asgari ücretine, memurun ve emeklinin maaşına gelince enflasyonu doğru hesaplayamayan iktidarınızın yandaşa ihale verirken nasıl hesaplamalar yaptığını hepimiz görüyoruz” dedi.

CHP’li Arpacı’nın yaptığı açıklamalar şöyle:

“Denizli'nin acil olarak emniyet müdürlüğü binasına ihtiyacı var”

“Devlet insanı yaşatırsa vardır. Denizli birinci derece deprem bölgesinde ve son beş yılda 2 ilçemizi de etkileyen depremler meydana geldi. Can kaybı yaşanmadı, çok sayıda bina yıkıldı ve birçok vatandaşımız büyük maddi zarar gördü. Denizli'de deprem olması hâlinde ilk yıkılacak binalar Emniyet Müdürlüğü binası ve Denizli Devlet Hastanesidir. Şu an Emniyet Müdürlüğü binamız boşaltılmış durumda. Kahraman polislerimiz ne yazık ki şehrin birçok yerine dağılmış, ama konteynerda ama başka kamu binalarında bir odada 4-5 kişi dağınık bir şekilde zor şartlarda görev yapmak zorundadır. Buradan Bakanlığa seslenmek istiyorum: Denizli'nin acil olarak Emniyet Müdürlüğü binasına ihtiyacı vardır; Denizli'ye yakışan, uzun yıllar hizmet edecek modern bir binanın ivedilikle yapılması gerekmektedir.

“Denizli Devlet Hastanesi deprem riski altında”

Şiddetli bir deprem olması hâlinde en büyük risk ise halk sağlığının kalbi olan Denizli Devlet Hastanesidir. Bu konuda AKP Hükûmetini defalarca uyardık. Bu uyarılar karşısında Bakanlık sadece bir rapor hazırlamakla yetindi. Hazırlanan rapor gösterdi ki şiddeti yüksek olmayan bir deprem meydana geldiğinde bile binalar yıkılacak durumdadır. Buna karşı hastane tahliye edilmedi, güçlendirme yapıldı. 1970'lerden kalma, 8 bloklu, bin yatak kapasiteli Denizli Devlet Hastanesinin gece nüfusu 2.500 kişi; gün içinde doktorlar, sağlık çalışanları, hastalar ve hasta yakınlarıyla bu sayı 5 bin kişiyi buluyor. Olası bir depremde 5 bin canımızı riske attığımız gibi -Allah korusun- böyle bir felaket yaşanırsa geride kalanlar için sağlık hizmeti verecek, şehrin kalbindeki en büyük kurum yok olacak.

“Denizli Şehir Hastanesi tam bir masala dönüşmüş durumda”

Buradan iktidara sesleniyorum: Denizlili vatandaşlarımızın hayatının hiç önemi yok mu? Denizli en çok vergi veren illerin başında gelir fakat karşılığında bir emniyet müdürlüğü, bir hastane, bir stadyum bile yapılmamıştır. Şehir hastanesi yapılmak istenmiş fakat beceriksizlik örneği olarak Denizli Şehir Hastanesi tam bir masala dönüşmüş durumdadır. 4 ihalenin 1'incisi 2020 yılında yaklaşık 1 milyar TL olarak yapılmıştı; 2'nci ihale altı altı ay sonra tekrar yapıldı, 1 milyar TL'nin üzerine biraz daha fazla çıktı. Ne mi oldu? Temeli atıldı, yüklenici firma inşaatı terk ederek kaçtı. İşte, Denizli Şehir Hastanesinin dört senedir durumu bu arkadaşlar.

“1 milyar TL’ye bitecek iş 12 milyar TL oldu”

Deprem bölgesindeki ve hatta çok yakınından fay hattı geçen şehir hastanesini otlar bürümüş, temelleri çürümüş durumda. 2020'de 1 milyar TL olan bedel geçen hafta dördüncü ihalede tam 11 milyar 999 milyon TL bedele ulaştı. Yanlış duymadınız, dört senede tam 12 kat arttı. Daha başlamadan halkın cebine el uzatıldı, 1 milyar TL'ye bitecek iş 12 milyar TL oldu. Şimdi soruyorum: Nerede enflasyonu hesaplayan TÜİK Başkanı? Nerede halkın sağlığından sorumlu Sağlık Bakanı? Nerede depremle ilgili önlem alması gereken Şehircilik Bakanı? Nerede "Tasarruf yapacağız." diyen Maliye Bakanı? Nerede "Harcanan her kuruşun hesabını soracağım." diyen Cumhurbaşkanı? Vatandaşın asgari ücretine, memurun ve emeklinin maaşına gelince enflasyonu doğru hesaplayamayan iktidarınızın yandaşa ihale verirken nasıl hesaplamalar yaptığını hepimiz görüyoruz. Sözlerime son verirken halk sağlığının ve insan canının, ranttan, talandan ve şatafattan önemli olduğunun artık farkına varın diyor, yüce kurulu saygıyla selamlıyoruz.”