ÇOĞALIYORUZ FAKAT BİR O KADARDA GÜÇSÜZLEŞİYORUZ. ACABA NEDEN?

  • 03 Mart 2020 - 01:38
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Sanayi Bakanlığı , Ticaret Odası, Esnaf sanatkarlar Odası, Kosgeb , Bankalar, Ulaştırma Bakanlığı, Belediyeler, Konsolosluklar, Emniyet Müdürlüğü, Çevre Bakanlığı ve başka kurum ve kuruluşlar müşterilerimizden istedikleri bilgiler ve belgeler kimler tarafından nasıl ve hangi şartlarda hazırlandığını Kaç kurum biliyor acaba?

Kurumları Geçelim Kaç müşterimiz acaba bunun farkında?

Yoksa her gün çoğaldığımız için Görev bölümü yapacağımız mı düşünülüyor.

Son zamanlarda iş yükü stres ve yoğunluktan dolayı ofisinde hayatını kaybeden arkadaşlarımız oldu. vefat eden meslektaşlarımıza ALLAHTAN rahmet tüm camiamıza da başsağlığı dileriz. Acısını bizler çok iyi anlarız üzüntümüz sonsuzdur.

Tabi ki bilgi belge istemek Kurum ,Kuruluş ve Müşterilerimizin Hakkı olabilir. Peki bedelini kim ödeyecek?

Bedelden yalnızca Para anlaşılmasın bir mali tatil bile havada kaldı.

Temel problemimiz değişen piyasa şartları ve karşılıklı arz talep, teknolojik gelişmeleri algılamakta güçlük çekmemiz değil, bu şartları görmemiz ve tahmin ettiğimiz halde işlevsiz kalmamız.

Yani sorunumuz Önlem alamayış olmamız, yeni bir yol yeni bir plan ve proje üretemiyor olmamızdır.

Bu sorunlarımıza çare üretmenin yolu da tabi ki uygar ve medeni toplumlarda olduğu gibi bağlı olduğumuz Sivil toplum Kurum ve kuruluşları sayesinde olacaktır.

Sivil toplum kuruluşları ; Gönüllü, kendi kendini meydana getiren, kendi destekleri ile ayakta kalan, devletten özerk, özel alan ile devlet arasında aracılık yapma özelliğine sahip örgütlü sosyal bir yapılanmadır.
Bir başka ifade ile sivil toplum, “Toplumsal sorunlara etkili ve uzun-dönemli çözüm bulma sürecine aktif olarak katılan ve bu temelde de siyasi aktörleri bu çözümleri yaşama geçirecek politikalar üretmeye yönlendirmek için çalışan farklı gönüllü örgütlerin devlet denetimi dışında kurduğu ortak alandır .

Birincisi; sivil toplum, sorunların çözümünde etkili bir aktör olarak görülmekte, ikincisi; sivil toplumun sorunların çözümünde, devlet ile işbirliği yapabileceğini ifade edebiliriz.

Peki bizler bu tanımların neresindeyiz. Hangisini Uyguladık/uygulamaktayız.

Bu soruları sormadıkça sorunlarımızı da aşamayız.

Bütün camia biliyor ki seçimlerden galip gelmek hiçbir şeyi çözmüyor, çözemiyor. Hatta Seçim bittikten sonra dahi diğer seçime kadar siyaset yapmak yalnızca kırıyor döküyor, doğal olarak bunu da görmeyen kalmıyor toplumdaki yerimizi de kendimiz belirlemiş oluyoruz.

Tamamen kendi irademizde olan konularda bile birlikte karar veremiyoruz. Bu gün 1 Mart ! Türmob’un muhasebeciler Günü konusunda dahi almış olduğu ve uygulanan bir kararın olmaması hepimiz tarafından bilinen bir gerçektir. Tüm sorunların sebeplerini sürekli başka yerlere havale etme kolaycılığı yerine Enerjimizi Geleceğimiz için, çocuklarımız için, mesleğimiz için ülkemiz için harcanması Tüm camianın beklentisidir.

Gün ,Birlik Beraberlik Günüdür Geleceğimize Işık tutma günüdür.

DEĞİŞİM GRUBU