BU KEŞİF TARİHİ BAŞTAN YAZDIRIR!

Araştırmacı kimliğiyle Denizli'de herkesin tanıdığı Ümit Şıracı, Bekilli ilçesinde iki ayrı noktada M.Ö. 3'üncü yüzyıla ait olduğu değerlendirilen kaya resimleri keşfetti. Bölgede incelemelerde bulunan PAÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Beyazıt, "Kaya resimleri, tespitlerimizden net olarak söyleyebiliyoruz ki; 1071'den önce de buradaydık. Bunlar yüzeylere yazılmış birer mektuptur" dedi.

  • 04 Haziran 2022 - 04:08
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Bulunduğu her platformda 1071'den önce bu topraklarda vardık diyen araştırmacı Ümit Şıracı, söylemlerini ispata döken ve tarihi baştan yazdıracak bir keşfe imza attı. 

Kaya resimleri ve tamgalarla ilgili araştırmalar yapan Ümit Şıracı, Bekilli ilçesi kırsalında Türklerin Anadolu'ya 1071 yılından çok daha önce yerleştiğini gösteren kaya resimleri buldu. İki ayrı noktada kayalar üzerine kazınmış 33 figür tespit edildi. İslamiyet öncesi dönemde şamanlarca kayalara kazınmış oldukları ifade edilen resimlerde Tatar ve Kıpçak tamgalarının yanı sıra Orta Asya'da sıklıkla görülen figürlerde gözlendi. Buluntuların M.Ö. 3'üncü yüzyıldan başlayarak 19'uncu yüzyıla kadar tarihlendiği kaydedildi.


1071'DEN ÖNCE DE BU TOPRAKLARDAYDIK!

Denizli'de Türklerin stratejik geçiş noktalarında araştırmalarını sürdürdüğünü dile getiren Ümit Şıracı, "Burada tamga, kaya resmi, mezar taşı, balbal ve hatta kurganlar var. Bulduklarımızın değerlendirilmesi için üniversiteye başvurduk. Burada bir çalışma sürdürülüyor. Bunlar, Anadolu Türk tarihinin aydınlatılması için önemli veriler. Buluntular Türklerin Anadolu'ya 1071 yılındaki Malazgirt Zaferi'nden önce geldiğini kanıtlayacaktır. Bu bölgede yoğun şekilde kaya resimleri bulundu. İki alanda tespit ettik. İnanıyorum ki; bu buluntular Anadolu'daki Türk tarihi hakkında yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak. Tatar ve Kıpçak tamgaları ile dini motiflere rastladık. İslami dini motiflerin dışında eski Türklerin inançlarını simgeleyen çizimler var. Şaman çizimleri var. Binlerce yıldır Orta Asya'da rastlanılan kaya resimlerinin aynısı var. Bunlar, ortak ritüel dili. Bunları insanlar gelişi güzel kazımıyorlar. Bunları yapanlar; dini önderler, kamlar, şamanlar. Belli ritüellere göre kazınıyor. Güneşin doğduğu tarafa bakan parlak kayalara kazınmışlar" dedi.



PAÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Beyazıt ise bulunan kaya resimlerinin M.Ö. 3'üncü yüzyıla ait olduğunu ifade ederek, "Burada 33 figür tespit edildi. Her bir figürün ayrı ayrı tarihi önemi var. Kaya resimleri tespitlerimizden net olarak söyleyebiliyoruz ki; 1071'den önce de buradaydık. Bunlar yüzeylere yazılmış birer mektuptur. Okumasını bilenlere çok şey anlatır. Orta Asya'daki gelenek burada da devam etmiş. Hem figür hem de damgalar olarak karşımıza çıkıyor. Bazı yerlerdeki yazıtlarda kullanılan alfabe, Göktürk alfabesi olarak karşımıza çıkıyor. Kaya resimlerinin ise M.Ö. 3'üncü yüzyılda başlayıp, 19'uncu yüzyıla kadar devam ettiğini söyleyebiliriz" dedi.