BAYRAM SONRASI NASIL BESLENMELİYİZ

Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Tuba Sözer, ramazan ayı boyunca beslenme düzeninin değişmesi ve günlük öğün sayısının azalmasından sonra kişilerde bayram ve sonrasında daha fazla yemek yeme eğilimi olduğunu ifade ederek ramazan ayı sonrası beslenmenin nasıl olması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

  • 22 Mayıs 2020 - 16:36
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Ramazan dolayısı ile

beslenme düzeninde meydana gelen değişikliklerin; Ramazan Bayramı’nda öğün

sayısının artmasına ve daha fazla yemek yeme istediğinin oluşmasına sebep

olabildiğini ifade eden Diyetisyen Tuba Sözer, tekrar değişen yeme düzeni ile

kişilerin bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları ile karşılaşabileceklerini

belirtti. Sözer: “Geleneksel olarak bayramda şeker, çikolata, özellikle hamur

işleri (baklava, börek vb.)  gibi gıdalar kan şekerini hızla yükselten ve

enerji içeriği yüksek gıdalardır. Ramazan ayında gün içinde besin tüketmemeye

alışmışken bayramda birdenbire bu gıdaların sık ve çok tüketilmesi sindirim

sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olarak çeşitli

rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram süresince besin tüketimimize

dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri

unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

Bayram ve Bayram Sonrası Sağlıklı

Beslenme Önerileri

Sözer, bayram süresince yeterli ve

dengeli beslenmek için, sağlıklı beslenme tabağında yer alan beş temel besin

grubunda bulunan besinlerden (süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kurubaklagiller

ile yağlı tohumlar, sebzeler, meyveler, ekmek ve tahıllar) yeterli miktarlarda tüketilmesi

gerektiğini vurguladı ve şöyle  devam

etti: “Ayrıca ramazan ayının sonlanması ile tüketilecek yiyeceklerin miktarı da

aniden arttırılmamalıdır. Öğün sayısında ve ara öğünlerde dikkatli olunmalıdır.

  Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı, kahvaltıda

kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler tercih

edilmemelidir. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber vb. çiğ sebzeler

bolca tüketilmeli, az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta tercih edilmelidir.

Sucuk, salam, sosis vb. yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan

sakınılmalıdır. Ekmek olarak da tam tahıl ekmeklerinin tercih edilmesi kan

şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir. Özellikle bayramda tatlı

tüketimi çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine küçük porsiyonlar

halinde sütlü tatlılar, taze veya az miktarda kuru meyveler tercih edilmelidir.

Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen

sıvı kaybının yerine konması için ise günde en az 2-2,5 litre sıvı alınmalı;

sıvı tüketimini artırmak amacıyla su, ayran, az şekerli limonata, az

şekerli/şekersiz komposto/hoşaf gibi sıvı gıdalar gün içinde tüketilmelidir.

Yine diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı

olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de özen göstermelidirler. Tüm

bireyler özellikle de yaşlı ve tansiyon hastası olanlar çay, kahve gibi kafein

içeriği yüksek içecekleri gün boyu fazla miktarda tüketmemelidirler” dedi.

Ramazan boyunca gece kalkıp sahur

yemeği yemenin, ramazandan sonra da gece yeme alışkanlığı şeklinde sürdürülmemesini

dile getiren Sözer, bayram süreci ile birlikte kişilerin uyku düzeninin ramazan

öncesi düzenlerine dönmesi gerektiğini böylece gece yeme alışkanlığının önüne

geçilebileceğini söyledi. Sözer, son olarak ramazan ayı boyunca enerji

harcamamak için azaltılan fiziksel aktivitenin bu dönemin sonlanmasıyla

birlikte arttırılması, evde kalındığı süre içerisinde de evde fiziksel aktivite

uygulamalarının yararlı olacağını sözlerine ekledi.