AV. OZAN ORPAK'IN KALEMİNDEN - ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN, PEKİ YA HAKLARI?

Her yıl 23 Nisan’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının yıldönümünü coşkuyla kutlarken, aynı zamanda bu özel günü “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak çocuklarımıza armağan ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara verdiği bu büyük değer, onların sadece bugünün neşesi değil, yarının umudu olduğunu vurguluyor. Ancak, bu anlamlı günün ruhuna uygun olarak, çocuk hakları konusunu da derinlemesine düşünmek zorundayız.

Çocuk hakları, evrensel bir kavram olarak, her çocuğun doğuştan sahip olduğu yaşama, eğitim, sağlık, korunma ve katılım haklarını kapsar. 1989’da Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi, bu hakların küresel ölçekte korunmasını amaçlar. Türkiye, bu sözleşmeye taraf bir ülke olarak, çocukların temel haklarını güvence altına almak için önemli adımlar atmıştır. Ancak, uygulamada hâlâ eksiklikler bulunmaktadır.

23 Nisan, sadece bayram coşkusuyla değil, aynı zamanda çocukların karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek için bir fırsat olmalıdır. Eğitimde fırsat eşitsizliği, çocuk işçiliği, istismar ve ihmale karşı koruma eksikliği gibi konular, çocuk haklarının tam anlamıyla hayata geçirilemediğini gösteriyor. Örneğin, kırsal bölgelerde yaşayan çocuklar ya da mülteci çocuklar, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimde ciddi engellerle karşılaşabiliyor. Ayrıca, dijital çağda çocukların çevrimiçi ortamlarda maruz kaldığı riskler de yeni bir mücadele alanı olarak karşımıza çıkıyor.

Bir avukat olarak, çocuk haklarının korunmasında hukukun önemi daha da ortaya çıkıyor. Çocuk işçi meselesi ve koruyamadğımız her çocuk içimizi parçalıyorTürk Medeni Kanunu, Çocuk Koruma Kanunu ve ilgili mevzuat, çocukların haklarını güvence altına almak için güçlü bir çerçeve sunuyor. Ancak, bu yasaların etkin bir şekilde uygulanması, sadece hukukçuların değil, toplumun her kesiminin ortak sorumluluğudur. Çocukların sesini duyurabileceği, kendilerini ifade edebileceği ve güvenli bir ortamda büyüyebileceği bir dünya yaratmak, hepimizin görevidir.

23 Nisan’ı sadece bir bayram olarak değil, aynı zamanda çocuk haklarına dair farkındalığı artırmak için bir milat olarak görelim. Çocuklarımız, geleceğin liderleri, bilim insanları, sanatçıları ve avukatlarıdır. Onların haklarını korumak, aslında kendi geleceğimizi korumaktır. Bu bayram, çocuklarımıza sevgiyle sarılalım, ama aynı zamanda onların haklarını savunmak için daha çok çalışacağımıza söz verelim.