MUSTAFA SÖNMEZ GEZİ YAZISI - PAMUKKALE / LAODİKYA

  • 07 Temmuz 2019 - 10:47
  • Son Güncelleme : 25 Ekim 2022 - 13:16

Denizli ile ilgili gezi yazısı yazılır da şehri dünyada bilinir bir yer yapan en önemli iki aktörden bahsetmeden olur mu? Bu seferki rota her yıl milyonlarca turistin uğrak noktalarından olan Pamukkale travertenleri ve Laodikya.

Çocukluğumda hatırladığım kadarıyla, civar otellerin kullanımı nedeniyle ona bembeyaz görüntüyü veren ''sihirli su''yunu kaybedip kararmaya başlayan Pamukkale, sonralarda yapılan uzun çalışmalar sonucu yine masallardaki eşsiz görüntüsüne büründü. Tabi ki bu eşsiz görüntünün hikayeleri de dilden dile asırlar boyunca yayıldı.

Bi efsaneye göre bu masalsı beyazlık yakışıklı çoban Endymion ile Ay Tanrıçası Selene’nin aşkının ürünü… Çoban Endymion aşkı Selene’ye tam burada kavuşmuş. Derler ki bu yakışıklı çoban sevdiği kadınla bir araya gelmenin mutluluğuyla kendisinden geçerken ineklerini sağmayı unutmuş. İneklerin memelerinden süzülen sütlerse Pamukkale’yi oluşturmuş. Travertenlerin bu eşsiz beyazlığı da o zamandan bu zamana onların aşkından bize birer hatıra olarak kalmış.

Başka bir efsaneye göre ise, bundan çok eski dönemlerde Çökelez Dağı eteklerinde, fakir mi fakir odunculuk yapan bir aile yaşarmış. Bu oduncu ailesinin bir de kız çocukları varmış. Fakat kız o denli çirkinmiş ki, erkek çocuğu olan aileler bu kızı gördüklerinde yollarını bile değiştiriyorlarmış. O kadar fakir olmaları çocuğun hiç umurunda değilmiş, çünkü çirkinliğinden dolayı sürekli ağlıyormuş ve canına tak ediyormuş. İyiden iyiye bunalıma giren genç kız, bir gün Çökelez Dağı’na çıkmış ve kendisini aşağıya bırakmış. Bırakmış ama içi su ve tortu ile dolu olan bir havuza düşmüş. Uzun süre baygın bir vaziyette suyun içinde öylece kalmış. Hikaye bu ya, o sırada atıyla oradan geçmekte olan Denizli Bey’inin oğlu, havuzda kanlar içinde yatan kızı görmüş. Gördüğünde de kıza aşık olmuş, çünkü havuzun suyu o çirkin kızı çok güzel bir kız haline getirmiş. Delikanlı kızı atına almış ve evine götürmüş. Kız iyileştikten sonra da Denizli Bey’inin oğluyla evlenmiş ve mutlu bir evlilikleri olmuş. O zamandan beri güzelleşmek isteyen kadınlar, kendilerini Pamukkale’nin bu suyuna atarlarmış.

Kim bilir bugün o sulara giren bazı insanlar bu hikayelerden birini bilerek giriyor ve tarihe bir tebessüm bırakıyorlardır.

Hikayelerden sıyrılıp coğrafya ile ilgili kısaca bilgi verecek olursam da Pamukkale travertenleri, 400 bin yıl önce bir dizi depremle Büyük Menderes havzasında termal suların oluşturduğu bir görsel şölen… 1000 yıldır kaplıca olarak hizmet veren bu doğa şaheserinin terasları, kaplıca suyundan çökelmiş karbonat minerallerinden oluşuyor. Bölge, dünyada hem doğal hem kültürel özellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş 29 yerden biri aynı zamanda. Devam eden arkeolojik çalışmalar oranın ne kadar dini ve kültürel anlamda zengin ve hala önemli bir bölge olduğunu gösteriyor; ki buna en son eklenen halka burada çarmıha gerilerek öldürülen Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Aziz Philippus'un mezarı… İ.S. 4. yüzyılda Hristiyanlık resmi din olduktan sonra Aziz Philippus adına öldürüldüğü yerde bir şehitlik yapılmıştır. Yakın zamanda keşfedilen mezar, bugünlerde milyonlarca Hristiyan turistin hacı olmak için gelmesine sebep oluyor. Tam bu esnada Pamukkale’ye yaklaşık 13 km mesafede bulunan, Efes Antik Kenti’nden sonra en büyük antik kentlerimizden biri olan Kral Antiokhos’un Eşine adadığı Laodikya Antik Kentine değinmeden olmaz. 5 km’lik bir alanda Anadolu’nun en büyük antik stadyumunu, 2 antik tiyatroyu, 4 hamam, 4 agora ve tapınakları içinden barındıran bu kentte ayrıca İncil’de adı geçen, Hristiyanlık dünyasının en eski ve en önemli hac kiliselerinden olan Laodikeia Kilisesinde haftanın herhangi bir zaman diliminde hacı olmak için gelen Hristiyan misafirlerin ayinleriyle karşılaşmanız da mümkün.

İnternette konaklama, ulaşım vs. ile ilgili yeteri kadar detaylı bilgiye ulaşabileceğiniz bu yerler hakkında daha fazla yazıya girip sizi boğmak istemiyorum. Bizzat yardımcı olabileceğim her konu için bana ulaşabilirsiniz.

Biriktirdiklerim yettiğince size Pamukkale ile ilgili farklı tatlar sunmaya çalıştım. Umarım tüm seyahatleriniz zihninizde güzel kareler bırakır.

Bir sonraki güzergahta görüşmek üzere.